ANKARA'DAN

Kadınlar Günü'nde Kadını Düşünmek

Bu evrende İnsan olmak var ya, çok enteresan. Her şeye sahipmiş gibi olup, kuralları koyanların kuralları kadar özgür olup, yaşamak ve bunu da özgürlük ve yaşamak olarak saymak yok mu, bayılıyorum.

Neden mi?

İsterseniz en enteresan tarafından başlayayım.

Bugün ne, "8 Mart". Peki sekiz mart ne demek?

Artık televizyonlar, cep telefonları sayesinde her yerde bilinir oldu ama, biz yine de kural koyuncu UNESCO'NUN adını resmi olarak belirlediği eşkli ile diyelim. "DÜNYA KADINLAR GÜNÜ".

Her sene "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır" denilen zamanda, bir gün olarak kutlanıyor artık.

Daha geniş bir açıdan bakınca, bugün, "Dünya Kadınlar Günü" mü, yoksa "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" mü?

Kutlayanlara göre değil de, "kutlatanların" çoğuna ve projelerine uygun olarak sadece "Kadınlar Günü".

Neden mi? İşin içine "emek", "emekçi" kattın mı, işler karışıyor da ondan. O yüzden işine geliyor ise, ya da "yersen" böyle. Yemezsen de yedirirler sadece biraz zaman gerek. Neden mi?

Ne demişti Rektör Yardımcısı Bülent Arı, “Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır” diye.

O zaman iş geliyor amiyane deyimle, "Uyandırma kerizi, bulandırır denizi". Ve adamlar haklı. Bırak herkes uyusun ya!..

Peki olayın aslı ne. Nereden gelir bu günün önemi. Baştan söyleyeyim, kafanız karışmasın ama Amerika'dan.

Amerika'da 1857 yıldır. 8 Mart 1857 tarihinde, ABD/New York'da, 40.000 KADIN dokuma işçisi, daha iyi yaşam haklara ve çalışma koşullarına sahip olmak, düşük ücretli insanlık dışı çalışma koşullarını ve uzun çalışma saatlerini protesto etmek amaçlı olarak çalıştıkları tekstil fabrikasında greve başlarlar.

Sistemi ve patronları çılgına çeviren bu olay karşısında çok sert bir tavır alınır, fabrikaya kapatılan kadınların üzerine ateş açılır ve sisteme karşı başlattıkları kabul edilen bu grevde, 120 kadın işçi hayatını kaybeder.

Peki, bugüne özel yapılan reklamlarda neler görür ve izleriz?

"Kadın" figürü üzerinden, herkes kendine yarayan ne var ise onu kullanıyor. Bankasından, araba markasına, parfümünden şampuana kadar ne var yok ise hepsi meydanda. Pırlanta!..

Tabi siyasilerde boş duracak değiller ya, onlarda meşreplerine uyan iki kelam ile durumu idare ederler.

Aradan o kadar zaman geçiyor, 19, 20 ve geliniyor 21. yüzyıla. Değişen ne diye bakınca, işin özü değil ama şekli değişmiş.

Savaşlarda olduğu gibi.

Düz mantık ile olaylara bakarsanız, işiniz kolaydır. Bir şey oldu mu? Evet. Ne oldu. Örnek savaş. Kim, kimi öldürmüş, ölenlerin dramatik resimleri ve yaşananlar.

Eee peki, onca masraf yapılıp, milyarlarca para harcanıp, yüzlerce insanın öldüğü, aç kalıp sefil duruma düştüğü, evini barkını terek ettiği bu savaşlar neden çıkar o zaman?

İşte sormamız gereken asıl soru budur.

Bir 8 Mart gününde de , ister "Emekçi" ister sadece "Kadınlar" GÜNÜ diyelim, bugünde de kadınlar ölüyor, evsiz barksız, eşsiz kalıyor ve çocuklarından ayrı, gözleri yaşlı.

Diğer yanda da, çöpten yiyecek, giyecek toplayan, el avuç açan kadınlar sokaklarda. Hem de, ellerinde "8 Mart Kadınlar Günü" için alınan armağan paketleri ile geçen "yufka yürekli", kadınlı erkekli insanların arasında.

O kadar çalışıyor, çabalıyoruz, hepimizin de herşeyden azıcık da uzaklaşacağımız bir gün de mi olmasın? Eyvallah!...

Ama yapılanların da bir anlamı, iç huzuru olmasın mı?

Bu kadar mı her şeyden uzak, hayal ortamında yaşar olduk.

Önceleri pek ciddiye almazdım, hatta kendi kafamca "dalga geçtiğimi" falan sanırdım ama, bu gün ise ne kadar da çok anlamlı sözler imiş dediğim; Anamın, Babamın, Ninemin, Dedemin söylediği söz "kulağıma küpe oldu" ki, anlatamam.

"Ne oldum deme, ne olacağım de!.."

"Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez!.." gibisinden ne sözler, ne sözler.

Yaşanmışlığın süzgecinden geçip, daha da önemlisi, bir şey olmuş, veren durumdaki kişilerin sözleri olmasıydı önemliydi.

Sözün özü, günün de içine etmeden, konuyu toparlarsak, elbette ki günümüzde KADIN kavramı çok önemlidir.

Kadın, sadece insanın erkek cinsinin karşılığı değildir. KADIN başlı başına bir BİREYDİR. Hele 21 yüzyıl gibi, bilim, teknoloji ve eğitimin alıp başını gittiği bir dönemde, olaylara cinsiyetçi olarak "kadın" ya da "erkek" olarak bakmanın hiç bir önemi kalmamıştır.

Artık gelinen noktada, klasik toplum anlayışının "kadın" algısı ile kadına, cinsiyetçi olarak bakmak son derece yanlıştır.

KADIN toplumda bir birey olmuştur. Kendini kabul ettirmiştir.

Erkeklerin de, kadının da, toplum içinde ki çoluk, çocuk herkesin bu farkındalığın bilincine varması gerek.

Bakın, size bir örnek vereyim de gülün.

Özellikle de erkeklere. Unutmayın, böyle günler ve zamanlar bir mağduriyetin sonucunda ortaya çıkıyor. O zaman siz de hazır olun, "Çanlar sizin içinde çalıyor"!.. Duymadı iseniz de duyun.

Her 19 Kasım'da, Uluslararası Erkekler Günü (International Men's Day - IMD) kutlanıyor, hem de BM/UNESCO destekli.

Bir Ezidi atasözü der ki, "Yeryüzünde, önce kadınlar uyanır, sonra Güneş doğar. Çünkü, güneşi kadınlar doğurur".

Rus Edebiyatının Efsane Yazarı Tolstoy'da der ki: "Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar."

O yüzden, kadın erkek olarak değil de, insan olarak savaşsız, sömürüsüz güzel bir dünya için sadece 8 Mart "Dünya Emekçi Kadınlar Gününde" değil her gün insanlar için düşünüp çalışalım

Erkekler haberiniz olmamıştır belki, BM/UNESCO 2016 yılının teması olarak "Erkek intiharlarını durduralım" gibi, erkeklerin yaşadığı cinsiyete bağlı eşitsizlikler üzerine bir çok konuyu vurgulamak için seçmiştir.

Mustafa Kemal ATATÜRK der ki, "Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur."

Erkek, kadın olarak farkında olup, el ele verip sadece bugünü (8 Martı) değil 365 günü, insan olarak kutlayalım mı, insan gibi!..

Ne dersiniz!..

Yayın Tarihi
08.03.2022
Bu makale 1098 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!