BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Feryat Var Feryat..!

Ülkemin ekonomi patronları Sabancı’lar, Koç’lar, Doğan’lar, Çalık’lar, Kara-Mehmet’ler, Aksoy’lar ve irili ufaklı Holdingler; Üniversiteler, Sendikalar… Aydınlar… Bürokratlar… Ve diğer “ler- lar- lar...”

Size seslenmek istiyorum…

Siz bu ülkede yaşamıyor musunuz?

Olup bitenleri görmüyor, duymuyor musunuz?

Varlığınızı borçlu olduğunuz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin altında halı çekiliyor…

Farkında değil misiniz?

Neden hiç sesiniz çıkmıyor!

Servetiniz, mevkiiniz, diplomanız bu ülkenin varlığı ise neden sahip çıkmıyorsunuz ülkeye! Ağızlarda sakız olan “demokrasi” “barış” diyorsunuz, peki neden demokrat olmuyorsunuz?

Neden susuyorsunuz!

Neden demokratik hakkınızı kullanmıyorsunuz!

Birkaç hatırlatma yapmalıyım; Vatan toprağı, enerji, su ve maden kaynakları güya “özelleştirme” adı altında parça-parça satıldı, satılıyor ve elan devam ediyor… Sizlerden hiç ses yok… Neden?

Mevcut siyasi erk iktidar olmadan “sıfır” konumuna gelmiş-getirilmiş olan terör, planlı ve bilinçli olarak yeniden “horlatıldı”; şimdi şehirlerde, mecliste ülkeyi yönlendiriyor, yol haritaları çiziliyor eşkıya başı tarafından… Yine sesiniz çıkmıyor! Neden?

**

Adeta 2. Mondros mütarekesi…

Terörle müzakere yapılıyor, terör örgütü “taraf” konumuna getiriliyor, devletle “eş” konumuna sokuluyor, 4 parçalı-paçavra; hayali “Büyük Kürdistan” grupların temsili dört paçavralarının gölgesinde tutanak tutuluyor, imzalanıyor…

Adeta 2. Mondros mütarekesi… Yine sizlerden ses yok…

Asker ocağında olup biten intiharlar, cephanelikte olan patlama ve kasıt-ihmal-sabotaj olduğu bilinmeyen felaket sonunda 25 vatan evladı şehit oluyor. Sebebi açıklanmıyor…

Sizden yine bir hareket yok…

Karanlık tünele freni patlak kamyon misali ne olduğu-olacağı belli olmayan ve sürekli değiştirilen, 4+4+4 (ört artı ört artı ört) olan bir uydurma eğitim programı başlatılıyor…

Sesiniz yine çıkmıyor…

Vatan toprağı pazarlanıyor, bayrak yakılıyor, devletin simgeleri sökülüyor, milletin varlığı inkâr ediliyor, bilim insanları, askerler hepse atılıyor, aleyhte olan her kim olursa içeri, kodese, alınıyor...

Sizden yine ses yok…

Bilim adamları, aydınlar, komutanlar, gazeteciler uydurma suçlamalarla yıllarca hapislerde yatıyor. Vicdanların kokuştuğu, hukukun, adaletin hukukla katledildiği bir gidişat gözler önündeyken yine sesiniz çıkmıyor…

**

Terörist ithali…

Ülkemin yıllardın çektiği terör belası yetmiyormuş gibi “sığınmacı” ismi altında Suriye’den, Libya’dan “eli silahlı insanlar” ithal ediliyor, bazı serhat kentleri işgal ediliyor…

Bunu da mı görmüyorsunuz?

*Komşularımızla dost yerine düşmanlığı tercih eden bir dış politika çıkmazı karşısında da sesiniz çıkmıyor…

*Mezhepçilik, etnik köken ayrımcılığı yaparak toplumsal barışı dinamitleyen yetkililerin lafazanlıkları karşısında gıkınız bile çıkmıyor…

*Ülkem, yerli ve yabancı ajanlar aracılığıyla korkunç felaket olan bir iç savaşa doğru sürükleniyor… Bunu da mı farkında değilsiniz? Bu hal sizi korkutmuyor mu?

*Bir vatandaş olarak bunları görüyorum, endişeleniyorum, korkuyorum ülkemin, milletimin geleceğinden umutsuzlaşıyorum…

Peki, tüm bunlar sizin hiç umurunuzda değil mi?

*Heybelerinizi daha çok şişirmek, yeni mevkiler ve unvanlar elde etmek için hırs gözlerinizi karatmış, vicdanlarınızı köreltmiş mi?

Ülkemi tehdit eden büyük tehlikenin farkında değil misiniz?

**

Satılmadık ne kaldı?

Şunu asla unutmayınız ki bugünkü varlığınız, saltanatınız, servetiniz, unvan ve mevkiiniz milli devletin kuruluşu ve cumhuriyet sayesindedir. Cumhuriyet ile elde edilen kamu kuruluşları teker-teker elden çıkıyor, yok ediliyor. Onların yok olması sizin de yok olmanızdır, bunun farkında değil misiniz?

Cumhuriyetin 90 yıldan beri inşa ettiği ekonomik değerler tek-tek elden çıkıyor. Bakınız çevrenize günlük hayatınıza; satılmadık ne kaldı? PTT mı, TELEKOM mı, PETROKİMYA mı, Limanlar mı, Bankalar mı?!! Neler daha neler…

Her ahizeyi kaldırdığınızda elin Lübnanlıyı zengin ettiğinizin farkında değil misiniz? O ekonomik kurumlar sayesinde bugünkü servetlerinize kavuştuğunuzu unuttunuz mu?

Her konuşmasında toplumu geren, kin kusan, bazı grupları “ötekileştiren”, yalan ve iftira merkezli, söylemlerle önüne geleni haşlayan, kendi yanlışlarının söylenmesine dahi tahammülü olmayan yalan erbabı politikacılara neden alet oluyorsunuz, neden medyanızla destek veriyorsunuz?

Tüm bunlara karşın ‘kendini bulunmaz bir cehaletin icardı’ olarak sanan zatlar sözde demokratlarmış, bir de!!! Bu felaket çığırtkanlarına neden demokratik haklarınızı kullanarak karşı çıkmıyorsunuz?

**

Allah ile aldatıyorlar…

Ülkem, freni patlamış bir kamyon misali karanlık bir tünele doğru sürükleniyor. Bizleri bekleyen her türlü tehlikeden, kötülükten hepinizin payı olacaktır, bunu asla unutmayın!

Korsanlarla iş birliği yapan baş kaptan, gemisi korsanlarca esir alınmış durumda… Ve bu gemide hepimiz varız… Siz medya patronları, üniversiteler, kalabalık unvanlı hocalar, aydın geçinen diplomalılar, STK’ları neden sesiniz çıkmıyor?

Sade vatandaşlarım “din” ve “dindarlık” kandırmacısıyla Allah ile, Kuran ile aldatılıyor… Sadaka paketleriyle susturuluyor; çünkü onlar olayın farkında değiller, sade mütedeyyin insanlar, onlara yazık olacak, size de, ülkeye de… Sizlerden çıkmayan sesi, bu sade fukara halktan mı bekliyorsunuz?!

**

Ruhum Cumhuriyet…

600 yıl boyunca yaşadığım Doğu Anadolu’nun en ücra bir köyüme uğramayıp, sadece vergi ve asker isteyen Osmanlı yerine milli devlet Türkiye Cumhuriyetinin köyüme getirdiği cumhuriyet öğretmeni ve okulu sayesinde vatandaş oldum, birey oldum… Bir cumhuriyet aydınıyım, ruhum, beynim, yüreğim cumhuriyet kaynıyor… Çünkü Onun eseriyim… Emektar bir akademisyen olarak bu felaket kokan günleri yaşadığıma inanamıyorum; cumhuriyet meğer cumhuriyet düşmanları yetiştirmiş…

Emsalsiz cumhuriyet inkılapları sayesinde, bugün her renge ve kılığa girebilen “dinci” takımlar, hem heybelerini doldurmakta hem de Müslüman geçinip “gavur” desteğiyle ikbal sahibi olmaktalar, onların verdikleriyle beslenmekteler… “Gavur” kuklası olmuş kadroların ülkemi sürükledikleri bu uçurumu gördükçe içimden lanetler okuyorum.

**

Feryadım var…

Bakınız ey suskunlar, sorumsuzluk kuyusunda fırsat kollayanlar, diplomalı aydın geçinen cahiller, çıkar düşkünü doyumsuzlar, korkak aydınlar sesiniz çıksın artık… Bu feryadıma ses verin artık… Bu gidişle unutmayınız ki, yaşadığınız şu günleri bile çok arayacaksınız… Lakin iş işten geçmiş olacak!

Yayın Tarihi
06.05.2013
Bu makale 8771 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!