ANKARA'DAN

Boğazları boğazlamayın!..

Önemli günlerde, bu günlerin coşku ve heyecanının yanı sıra onları düşünmeyi, analiz etmeyi ve sorgulamayı pek severim.

Düşünmeye başladım, bu ülkede yaşadığıma göre; bu ülkenin, bugün ve yarınlar için öncelikleri nelerdir ve genel yaklaşım nasıldır.

BUGÜN DE 18 MART ÇANAKKALE SAVAŞI'NIN YIL DÖNÜMÜ olduğuna göre, çevreye ve olanlara göz atmanın doğru olacağını düşündüm ve kaç gündür de, bu konuda bir tarama yaptım.

Olayın doğu başlangıç noktası ne olmalı?

Sokaklarda, "Çanakkale canla, başla, kanla kazanıldı" diyen de var, yok efendim "beyaz kefen giymiş ecinniler düşmanı yendi" diyen de. Yetmedi, Kadir Mısırlı ve şürekası gibi "savaş olmadı", bazen de "keşke Yunan kazansaydı" diyen de var.

Bu kadar çok çeşitli düşünen kişi ve düşünce var ise burada bir sorun vardır demektir. Bunun için de devlete ve halka bakmak gerek.

Son yıllara kadar özellikle temel eğitim kurumları, çoğunlukla devletin kurumları olduğundan, bu sahada da kamunun yönlendirici ve doğru bilgilendirici bir görevi olması gerektiği düşüncesi ile bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığının yayınlanmasına izin verdiği ders kitapları ve yardımcı ders kitaplarına bir göz atmak gerekir.

Bu çok özel ve uzun bir çalışmayı gerektireceğinden ben de bu konuda yapılmış çalışmalar var diye baktım ve az da olsa buldum.

Her ne kadar bugün "18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. Yıl Dönümü", nasıl olsa bu konuda her şey paylaşılacaktır, ben de bundan büyük mutluluk duyuyorum. O yüzden ben de şeytanın avukatlığını yapıp, olaya başka bir yaklaşım getireyim.

Ve "eğitim şart" olduğuna göre, okullarda kime ne öğretiliyor ya da öğretilmiyor olduğunu anlamak için de, kaynak taradım.

Açıkça söylemek gerekirse, üzüldüğüm de oldu, sevindiğimde.

Bolu İzzet Baysal Üniversitesinde, Refik Turan'nın, Üniversitenin Eğitim Fakültesi dergisinde Çanakkale Savaşı ve bunun okullarda nasıl öğretildiği konusundaki yazısında, Hacettepe'den Nevin Yazıcı'nın makalesi ile uyuşan çok yönleri var.

Ayırca Rahmi Turan, konuyu, "1985-2004" dönemini ayrı, 2005 döneminden sonrasını ayrı değerlendirerek, son dönem 2005'den sonra ders kitaplarında "dinsel içerikli söylemlerin" yoğunlaştığını vurgulamaktadır.

Ortak payda sayabileceğim Nevin Yazıcı'nın, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi (H. U. Journal of Education) 28(2), 535-550 [2013]de çıkan, "Lise Müfredat Programlarında ve Ders Kitaplarında Çanakkale Savaşı’nın Öğretimi Üzerine Eleştirel Bir Yaklaşım" konulu makalesinin şu parağrafları ile önerilerini sizler ile paylaşmak isterim. (Tabi, tanıdığınız siyasiler var ise de, konundan haber ediverin. Ülkeye hayrınız olur)

"Toplumsal hafızanın oluşmasında, kültürel kimliğin inşasında ve kuşaklar arası bilginin aktarılmasında tarih eğitiminin önemli bir yeri vardır. Küreselleşme, çokkültürlülük ve dünya vatandaşlığı gibi kavramların yoğun olarak tartışıldığı ve sosyal yapının hızla değiştiği

günümüzde, tarih bilincinin sağlanmasında, tarih eğitiminin rolü giderek kritik bir önem kazanmaktadır. Osmanlı’dan Cumhuriyet Türkiyesi’ne uzanan tarihsel süreçte kritik bir dönüm noktası olan Çanakkale Savaşı’nın yeni kuşaklara doğru ve etkili bir biçimde öğretilmesi çok önemlidir. Çanakkale Savaşı konusunda lise 10. sınıf “Tarih” ve 11. sınıf “Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” dersi müfredatları ve ders kitapları yanı sıra, bu içerik ve kapsamı değerlendiren akademik çalışmalar incelenmiştir. Bu çerçevede ulaşılan sonuçlar aşağıda değerlendirmeler ve öneriler olarak maddeler halinde sunulmuştur. 1. Çanakkale Savaşı’nın Türk ve dünya tarihi açısından önemi dikkate alındığında, mevcut müfredat programları ve ders kitaplarında hak ettiği ölçüde yer bulduğunu söylemek zordur. Konu dolaylı olarak, I. Dünya Savaşı içinde Osmanlı Devleti’nin mücadele ettiği cepheler içinde (10.sınıf tarih dersi) ve Mustafa Kemal'in hayatı ve askeri başarısı (11.sınıf T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi) çerçevesinde sınırlı düzeyde anlatılmaktadır. 2. Konu, askeri tarih boyutuyla ve sadece Türk tarihi açısından ele alınmakta, savaşa katılan diğer ülkelerin tarihi açısından değerlendirilmemektedir. Çanakkale Savaşı’na hangi ülkelerin ve milletlerin katıldığı, kaç kişinin savaştığı ve savaşın sonunda tarafların ne kadar zayiat verdiği ile ilgili bilgilere yer verilmeli ve sayısal verilerle oluşturulacak tablolarla bu bilgiler desteklenmelidir. Ayrıca, Çanakkale Savaşı’nın insani, sosyo-kültürel ve ekonomik boyutu, daha sonraki tarihsel gelişmelerdeki rolü ve günümüze yansıyan etkileri anlatılmalıdır. ..... ...... ..... "

Yorum sizin.

Yayın Tarihi
18.03.2022
Bu makale 1161 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!