BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Bir Acı ki...

Ağlarsın hem de çok ağlarsın...

O yaşlı babanın nasıl bu kadar saf ve temiz kaldığına ağlarsın...

Meğer ne kadar kötüsün, ne kadar bencilsin, ne kadar açgözlüsün, utandın ve ağladın...

Yaşlı onurlu babaya değil, kendi ayıbına ağladın...

Gücün gözyaşına yettiği kadar, yaşlı babanın yaşadıklarına yetseydi; şimdiye kadar dünya bir başka olurdu, gül / gülistan bir ülke olurdu bu Ülke...

Ne diyeceksin, bu kahredici manzara karşısında!..

Elin, kolun, kanadın kırıldı, uzansa ellerin ah uzansa ellerin hepsine...

Çok üzgünsün, yüreğin kan ağlıyor, çok...

 

***

Bazı şeyleri hatırlattı bu acılı baba...

Sana müteşekkirim sevgili acılı baba Recep efendi...

Duyguların, hissettiklerin, yaşanmamış hayatın arkasına gizlenmiş saklı duyguları ortaya çıkardığın için...

Unuttuklarımı hatırlattığın için sana müteşekkirim...

İşte "Yeni Türkiye"...

Türkiye'nin acı gerçekleri...

 

***

Yirmi günden fazla yeraltında kalıp çıkartılan cenazelerin sadece birkaçı sahipleniyor devletçe, diğerleri sahiplerine verilip geçilip gidiliyor...

Devlet bu kadar mı duyarsız, devlet bu kadar mı vefasız!..

İlkel bir devlet yapısı ancak bunu yapar...

Altyapı yok, iş güvenliği yok, teçhizat yok...

En önemlisi insanlık yok...

Sen acalı baba, senin ruhunda yansıyan asaletin nüvesi yok...

O fotoğrafta senin hissettiklerini gördüm, aynısını hissettim, üzüldüm... Gazi Paşa demişti bir zamanlar; "Köylü milletin efendisidir" diye!

Bu manzara Gazi Paşa'nın ruhunu da rahatsız ediyordur mutlaka... "Köylü, milletin efendisidir" denilen günlerden Firavunlar gibi saraylar, piramitler yaptırılan günlere gelindi...

Ve halen bu zulmü, bu saltanatı destekleyen insanların yaşadığı günlere gelindi...

Bir düşün, "insanım" diyen bu görüntüye nasıl dayansın!

Adamcağız sanki bin yıldır acı çekiyor, yüzündeki acıyı, hüznü hissediyorsun... Bu insana bu reva mı? Ülkemin insanına bu reva mı?

Bakınız ne diyor acılı baba Recep efendi; "Aç yatarım, gurur yapıp açım diyemem!"

Buyurun işte...

Sözün bittiği nokta burası...

İşte, Kurtuluş Savaşını veren, şahadet şerbetini içmiş rahmetli benim mübarek insanlarım; dedem, dayım, akrabam... Onların ruhu yansıyor acılı baba Recep efendide...

Ve halen bedel ödüyor...

Diğer taraftan ise bir mevki, anlık menfaatleri için, para uğruna ruhunu, yüreğini, vicdanını satanlar...

Bir yandan da, 800 tl asgari ücretli genç oğlunun cenazesini toprağa veren yırtık kara lastikli Recep efendi... Bir maden dehlizlerinde zehirlenen oğlunun cesedine yirmi gün sonra ulaşan acılı baba...

Bu manzaraya sebep olmuş ihmalkar, gaddar idareciler... Talan edilen sahipsiz devlet... Ve bin yıllık çile yüzünden akan, acılı baba evladını toprağa veriyor... Var, dayanabilirsen dayan!...

Yayın Tarihi
14.12.2014
Bu makale 947 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!