O şiirin/şarkının dizeleri şöyle başlar: “Çok büyük bayram bu bayram,/ Herkese kutlu olsun./ 23 Nisan kutlu olsun.
Sevinin küçükler, övünün büyükler/ 23 Nisan kutlu olsun."
--Bu ülkenin Anaları, bu topraklara hep "kara toprak" der, bahtı gibi.
--Ama umutsuz değildir bu toprakların insanı. Olmadı mı, "seneye" der geçer. Ama bu acı, "seneye" deyip geçilecek bir acı, yara değil. Hançer gibi böğüre sokulan ve hiç çıkmayacak, hep kanayacak ve acıyacak bir şey.
--Çünkü, bu sıradan bir öykü değil, bu bir destandır.
--Öncelikle, 23 NİSAN, "En büyük Bayram bu Bayram,
ÇOCUKLARA KUTLU OLSUN!...
--"23 Nisan"ın, ULUSAL EGEMENLİĞİNİ kaybettirip, sadece "Çocuk Bayramını" kısmını anımsayan, herkese bu Bayram HARAM OLSUN!..
NEDEN Mİ: yazayım.
1-. Günlerden 23 Nisan 1920. 1919'da başlatılan Ulusal Kurtuluş Savaşı sürüyor. Ülke, İtilaf Devletlerince işgal altındadır. Mustafa Kemal Önderliğinde ki asker-sivil yurtseverler, Misak-ı Milli Sınırlarını korumak için siyasi-askeri bir mücadele yürütmektedirler.
2-Ardından da, 13 Ekim 1921'de Rusya (Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan) ile Kazım Karabekir Paşa tarafından "Kars Anlaşması" imzalanıyor; Anadolu/Ülke'nin Doğu sınırları güvence altına alınıyor
3-İtilaf Devletleri ile yapılan savaş da, 11 Ekim 1922'de Mudanya Barış Antlaşması’nın imzalanması ile son buluyor.
-24.Temmuz.1923'de de, İsviçre'nin Lozan Şehrinde, uzun görüşmeler sonucunda LOZAN BARIŞ Antlaşması imzalanıyor.
4-23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılış ile:
--ilk 1921 yılında 23 Nisan Bayramı,
--1 Kasım 1922'de Saltanatın TBMM tarafından kaldırılması ile MİLLİYE (Ulusal Egemenlik) BAYRAMI, (neden bazıları 23 Nisan'a karşıdır anlayan var mı?),
--1927'de Atatürk'ün himayesi altında 23.Nisan Çocuk Bayramı, olarak kutlanmıştır.
--Ardından da 1935 yılında da bütün bunlar birleştirilerek "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olarak kutlanmaya başlanmıştır.
--Burada en önemli olay,
1.Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılması (23.Nisan.1920)
2-Bu açılışın, bütün Yurttaşlar tarafından ULUSAL EGEMENLİK BAYRAMI İLE KUTLANMASI.
3-Atatürk'ün, ÜLKENİN geleceğini tereddütsüz ÇOCUKLARA TESLİM ETMESİ.
--Dedim ya, bu ülke ‘de toprağa, toprak demezler, "kara toprak" derler. Bu Kara Toprağın çilesi de bitmez, bahtı olmasa da, bazı "kara günler" de.
--Yıl, 2016. Aylardan TEMMUZ ve günlerden CUMA; ayın 15'ini 16'sına bağlayan kapkara bir gece.
--Bu Ülkeyi kuran, Ulusal Kurtuluş Savaşını yöneten Gazi MEÇLİS, bu ülkenin yetiştirip, besleyip, büyüttüğü; inançlı, dindar diye de saygı gösterdiği, varını yoğunu esirgemediği uluslararası emperyalistlerle işbirlikçi hainlerce BOMBALANIYOR.
--Bu bombalar, ulusal egemenliğin temsil edildiği TBMM'ye atılıyor ve biz hala TBMM'NİN KURULUŞUNU ULUSAL EGEMENLİK BAYRAMI OLARAK doya doya kutlayamıyoruz. Ne acı.
--Bu Ülkenin kurtuluşu, kurtaranları, kuranları hep birilerini rahatsız etmiştir. İyi de bu halk, bundan memnun mu? Niye sesi çıkmaz!..
--Bizler, kimler ile koyun koyuna yaşıyoruz ya. Hala uykuya devam?
--Tamam bir virüs tüm dünyayı olduğu gibi Ülkemizi de sarmıştır.
--Tıpkı, 1920'lerde emperyalistlerinin Ülkemizi sarmaları gibi.
--O günlerden önce Namık Kemal haykırıyor:
“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini...
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?” diye.
--Ve 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal hem Namık Kemal'e hem de Yurttaşlarına Amasya'dan ses veriyor:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini...
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” diye.
--O günlerde bile açık olan, Ulusal Kurtuluş Savaşını yöneten Meclis ve yönetenler, bugünde bile avazları çıktığı kadar ses vermeyecek ise, ne zaman verecekler.
--Bu haykırışı sırdan bir yurtsever olarak benim değil, TBMM çatısı altında olup, görevleri TBMM'yi ve Ülkenin ar ve namusunu korumak olanların vermesi gerekmez mi?
--Buna göz yumanlara, bunu görmezlikten gelenlere, "sağ olun" mu diyecektim. Teşekkür mü, edecektim!..
--O yüzden, bu günlerde yapılması gerekenlerin sorumluluğunu üstlenmeyen, ihale dahil hiç bir şeyin sorumluğundan da kaçmayıp,
--bu Ülkenin yurttaşları "herkes ile gelen düğün bayram" derken, yetkililerin sırça saraylarına kapanmaları kabul edilemez.
--Bu Bayram, Bayramın sorumluluğundan kaçan büyüklere Haram
--Bayram coşkusunu yaşayan ve yaşatan büyük -küçük bütün Yurttaşlara da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı helâl ve Kutlu olsun!..