ve Ampute Milli Futbol Takımımızın Avrupa Şampiyonluğu
1. Genel konular
a. Değerli dostlarım ve yüreği insan sevgisi odaklı Atatürk Sevdalısı yurtsever sağduyulu güzel insanlar sizlere yürekten sevgi, saygı ve selamlarımı iletiyorum. Sizlere yüce önder Mustafa Kemal Atatürk’e Sakarya Savaşı’nın sonrasında 19 Eylül 1921 tarihinde TBMM. tarafından Gazilik unvanının verilişinin 100 ‘üncü yılında anma günü nedeniyle yararlı olacağını değerlendirdiğim bilgileri vermekten dolayı çok onurlu ve gururluyum. Bu önemli günümüz 2002 yılında çıkarılan bir yasa ile her 19 Eylül günü “ Gaziler Günü “ olarak kutlanmaktadır.
b. Bu önemli günümüzü ulusça yürekten kutluyorum ve başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Bir kez daha bu milletin başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Ruhları şad olsun. Halen yaşamını sürdüren tüm gazilerimize yaşamlarında aileleri ile birlikte mutluluk ve esenlikler diliyorum. Herkese selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
2. Konuya ilişkin değerlendirme ve gelişmeler.
a. Ben 1997-2000 yılları arasında 3 (üç) yıl Hakkâri, Şırnak, Van ve K. Irak bölgelerinde Kayseri Komando Tugay K. ligi' nda terörle mücadelede Yarbay rütbesinde görev yapmıştım. Görevlerimden birisi de Şehit ve gazi işlem şube müdürlüğü idi. Hayatımda unutamayacağım üzücü ve gurur verici anılarım oldu. Bu süre içerisinde görev yaptığım birliğimin terörle mücadelede çok önemli ve deneyimli bir Komando birliği olmasına rağmen operasyonlarda özellikle teröristlerin kalleşçe uzaktan kumandalı mayın kullanması nedeniyle birçok şehit ve yaralımız oluyordu. Şehit ve gazilerimizin o yüreğimizi dağlayan manzaralarını, hiçbir yurttaşımızın görmesini arzu bile etmem. Hiçbir yurttaşımızın şehit ve gazi ailesi olmasını asla istemem. Yıkılan yuvalar ve ocaklara düşen ateş hiç arzu edilmemesi gereken üzücü olaylardır.
b. Bu tür birliklerde görev yapanlar bilirler ki bir gün kapılarının çalınacağını ve üzücü haberin geleceğini bilirler. Bizleri evimize o bölgeden geldiğimizde lojmanların kapısında ailelerimiz ile çocukların bekleyişlerini hiç unutamam. Size çok ilginç bir anımı anlatmak istiyorum. Bu sayede Türk askerinin bir bireyi olmaktan ve hiçbir şekilde canını düşünmeden korkusuzca görev yapan askerlerin komutanı olmaktan dolayı gurur duyuyorum. 1998 yılında Hakkâri ili Çukurca ilçesinde görev yaparken, bir operasyonda mayına bastığı için bir ayağı kesilen askerimizi uğurlamak için helikopterle askeri hastaneye sevk ederken kendisine sordum.“ Evladım geçmiş olsun. Çok üzgünüz. Bir isteğin var mı ” Askerimin verdiği cevap karşısında ağlamamak için kendimi zor tuttum. Askerim bana “ Ne olur komutanım bacağımın koptuğunu anneme söylemeyin. Ben ona alıştıra alıştıra söylerim “ dedi. Bu sözler karşısında ne yapılacağını sizin vicdanınıza bırakıyorum.
c. Bu satırları yazarken belki sizin de dikkatinizi çekmiştir ve tesadüfe bakın ki Gaziler gününde Ampüte milli futbol takımımız ikinci defa Avrupa Şampiyonu oldu. Ampüte Futbol takımı demek harici uzuvlarını kaybeden engelli sporculardan oluşan bir Futbol takımı demektir. Aslında bu olay duyarlı bir yurttaş olarak beni çok üzmüştü. Çünkü 1984 yılından beri Doğu ve Güney doğu Anadolu bölgesinde terörle mücadele nedeniyle o kadar çok şehit ve uzuvlarını kaybeden asker, polis, korucu ve diğer yurttaşlarımızdan gazilerimiz oluyor ki, bu tür sporu yapan kaynak olarak çok sayıda gazilerimiz var ve ben bundan dolayı utanç duyuyorum. Çünkü bu spor dalında başarılı olmamız çok doğal ve sporcularımız asker ve polis kaynaklı güçlü ve kondisyonlu gençlerimizden oluşuyor.
d. Hangi ülke yurttaşları bu kadar zamandan beri dış ülke kaynaklı bu kalleş teröre izin verir. Amerika ve diğer ülkelerde halk siyasetçi ve devlet adamına, evladının hesabını ve kanının bedelini soruyor ve sorguluyor. Bizler Türk ulusu olarak gelenek ve göreneklerimizden dolayı aldığımız eğitim gereği şehit ailesi “ vatan sağ olsun gerekirse ben de şehit olurum “ diyoruz. Ancak bu o kadar kolay değil ve ailelerin ocaklarına ateş düşüyor. Yeni evli gençlerin, daha yaşamlarının baharında aile bütünlüğü bozuluyor. Ancak bu engelli spor faaliyetlerinin organize edilmesi, söz konusu engelli gazilerimizin böyle gurur verici bir uğraşılarının olması da onların üzüntülerinin bir nebze olsun unutturulması ve sağlıklı bir yaşam geçirmeleri bakımından çok büyük önemli katkılar da sağlamaktadır. Takımımızın şampiyon olmasından dolayı futbolcuların sevinç ve gururları takdire şayandı.
e. Beni aslında en çok üzen olay ise iktidar tarafından şehit ve gazi unvanları ile maaş ve özlük hakları konusunda ayrımcılık yapılmasıdır. Biz Türk ulusu olarak bu uygulamayı hiç hak etmiyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerinin, diğer şehit ve gazilerimizden ayrı bir uygulamaya tabi tutulması son derece üzücü ve çirkindir.
3. Ülkemizde alınması gereken dersler ve vatandaş olarak üzerimize düşen Görevler.
a. Ancak günümüzde tüm halkımızın, gerek Kurtuluş savaşımız gerekse bugüne kadar PKK terör örgütü ile yapılan mücadele başta olmak üzere Kore Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekâtında verilen tüm şehit ve gazilerimizin verdiği bedel ve fedakârlıklarının milli bilinç içinde değerlendirilmesini ve buna göre hareket ederek duyarlı olmasını diliyorum. 2015 yılında bir milletvekilinin, o zamanki iktidarın Milli Savunma Bakanı tarafından cevaplandırılması için “ Günümüze kadar verilen şehit ve gazi ne kadardır “ sorusuna ilgili bakan “ Bizde bu tür bilgiler bulunmamaktadır “ diye cevap vermiştir. Eğer gerçek rakamlar verilecek olursa çok yüksek rakamların çıkacağı açıktır.
b. Değerli dostlarım iki yıl önce bugün Antalya'da üyesi olduğum TODOSK ( Toroslar doğa sporları kulübü ) de " Atatürk'ün " Spora bakışı ve Spor alanında yapılan devrimler " konulu bir konferans vermiştim. O gün de 19 Eylül " Gaziler günü " idi. Konferansımdan önce Antalya Gaziler Derneği' ni ziyaret edip kutlamayı yaptıktan sonra konferansımı gerçekleştirmiştim. Ancak beni en çok üzen ise Antalya’daki başta yurttaşlarımız olmak üzere tüm parti, belediye, dernek ve sivil toplum örgütleri tarafından bu önemli günde Gazi derneklerinin ziyaret edilmemesidir. Gazi dernek başkanı olan emekli bir Albay olan büyüğümüzün anlattıkları ise son derce üzücü ve düşündürücüdür. Gerçekte Valilik ve belediyeler başta olmak üzere ilgili komutanlıklarla gerekli koordinasyon yapılarak ziyaretlerin yapılması ve sorunlarının giderilmesi konusunda yardımcı olunması çok yararlı bir uygulamadır.
c. Sizlere bir yurttaş ve özellikle parti, dernek ve sivil toplum örgütlerinin şehit ve gazi anma günleri ile dini bayramlarımızda şehitlik ve aile ziyaretleri yapılmasının ve sorunlarının dinlenmesinin çok yararlı olacağını düşünüyorum. Ayrıca bu yararlı uygulamalarının süreklilik sağlanarak bir gelenek haline getirilmesi de şehit ve gazi ailelerini çok mutlu edecektir. Saygılarımla esen kalınız.
Tarihçi, Yazar ve E. Albay Kemal KARAKUZEY