* Değerli dostlarım ve yüreği insan sevgisi odaklı, Atatürk sevdalısı yurtsever kardeşlerim malumunuz yine şehit ve gazi haberleri artmaya başladı. Hatta bu tür olayların bir erken seçimin habercisi olduğunu iddia edenler bile var. Gerçekten bu iktidar tarafından çok acı ki bu tür olayların önceden planlandığı bile iddia edilmektedir. Bu olaylar karşısında Mustafa Kemal’in onurlu bir askeri ve 1997-2000 yılları arasında Hakkari, Van, Şırnak ve K. Irak bölgelerinde iç güvenlik harekat bölgesindeki önemli bir komando birliğinde üç yıl görev yapmış ve bu acıları Mehmetçik ile birlikte yaşamış bir kardeşiniz olarak bazı değerlendirmeler yapmak istiyorum.
* Şimdi size soruyorum!.. Ey benim Türk halkım, sen yaklaşık 40 yıldır şehit ve gazilerinin hesabını siyasetçilerden ve vatan hainlerinden sordun mu? Biz bu acıları neden sürekli yaşıyoruz? Acı haber senin ocağına düştüğü zaman mı çözüm bulunacak? Sadece sosyal medyada bir kaç küçük mesaj ve yazı ile görevinizi yapmış mı oluyorsunuz? Acaba bir milyon kişi ile sokaklara çıkma zamanı gelmiyor mu? İspanya'da Madrid şehrinde metroda Bask bölgesi ayrılıkçı terör örgütü ETA tarafından bir terör eylemi yapıldı ve bu şehirde iki milyon kişi sokaklara döküldü. Terör bu bölgede büyük bir kalabalıkla kınandı. Hangi Avrupa ülkesinde bizim ülkemizde olduğu gibi dış mihrakların desteklediği gibi kokteyl terör (PKK, YPG, ASALA vb. ) olayları olur. Lütfen başınızı yastığa koyun ve düşünün. Çocuklarınızı ve torunlarınızı aklınıza getirin. Geçtiğimiz yıllarda PKK yandaşları Almanya’da bir gösteri yapmışlar ve gösteriler sırasında Alman polislerine karşı şiddet kullanarak bir polisin yaralanmasına neden olmuşlardı.
* Ben görevi bıraktığım yıl olan 2000 yılında Türkiye'de sıfır şehit ile yani hiç şehit vermeden birliğimden ayrılmıştım. Çünkü 16 Şubat 1999 tarihinde çocuk ve yaşlı katili emperyalizmin uşağı, cani eşkıya Abdullah Öcalan yakalanıp Türkiye'ye getirilmişti. Ama şimdi her yıl kaç şehit ve gazi verdiğimizi, ocaklara ateşin nasıl düştüğünü biliyor musunuz? Artık şehit ve gazi haberleri ülkemizde sıradan adi haber haline geldi. Çok üzgünüm ve her gün kahroluyorum. Benim ailem ve çocuklarım da her iki ayda bir OHAL bölgesinden evime izne gelirken sağlıklı bir şekilde gelmemi ve yollarda beni beklemelerini hiç unutamıyorum. Kızımın annesine beni göstererek bu adam kim dediğini unutamıyorum. Ben de bir mayına basarak şehit olabilir veya uzuvlarımı kaybedebilirdim. Bir gün bile bunu düşünmeden görevimizi yapmaya odaklanmıştım.
* Sosyal medyada şehit haberlerine yazı yazan ve paylaşan insanlara ve parti yöneticilerine soruyorum. Hiç şehit ve gazi ailesine dini bayramlarda ve önemli günlerde ziyaret yaptınız mı? Şehit ve gazi derneklerine önemli günlerde ziyaret yaptınız mı? Ben terörle mücadele eden çok önemli bir birlikte şehit ve gazi işlem şube müdürü olarak görev yaptığım için acılarını çok iyi biliyorum.
* Yüce önder Atatürk’ün iki önemli eserimden biri diyerek kurduğu Benim biricik partim CHP, şimdi Terörü Lanetleme ve artık bitirme , Barış ve Kardeşlik için Ankara’ dan başlayan bir yürüyüş yapma zamanı gelmedi mi? Daha ne bekliyorsun???? Böyle yapılacak bir yürüyüş CHP'ye olan olumsuz bakışı değiştirecek ve en az yüzde 10 oy kazandırmasını sağlayacaktır.
* Bu iktidar gerek Anayasa değişikliği ve seçim mitinglerinde sürekli Anayasa değişikligi yapıldığı takdirde terörün biteceğini söylemişlerdi. Terör bitti mi? Bilakis terör yaklaşık 20 yıldır artarak devam ediyor. Halk bu verilen bu asılsız vaatlerin hesabını nerede soracak veya sormayı düşünüyor mu? Bu terörü destekleyen devletlerin kim olduğunu artık bilmeyen kaldı mı?
* Acaba şimdi ülkemizde Atatürk düşüncesine sahip yurtsever bir devlet ve siyaset adamı bu yaşananlara izin verir miydi? Bu terör olayları devam eder ve terör örgütü yandaşları ile siyasi uzantıları olan partilere hoşgörü ile yaklaşabilir miydi? Atatürk Menemen olayında bir yedek subay Kubilay şehit edildi diye Menemen'de birçok kişi idam edildi. Atatürk şimdi olsa bu terör olaylarına izin verir miydi?
* Halen ülkemizde devlet yönetimindeki gaflet ve dalalet içindeki yöneticiler bunun önemini anlamaktan çok uzaktırlar. Bu terör olaylarına karşı korkusuzca ve birlik-beraberlik içinde dik olarak durmalıyız. Bu yüreğimizi yakan terör olayları karşında gereken duruşu göstermeyen ve kişisel çıkarları için uygun şekilde kullanmasına göz yuman asalakları da kınıyorum. Ancak her şeye rağmen ulusumuzun ve kadirşinas halkımızın bu badirelerden kurtulup gereken duyarlılığı göstereceğine inanıyorum. Şimdi sizlerle İktidarın bu olumsuz yaklaşımına karşın biz duyarlı yurt severlerin neler yapabileceğimizi değerlendirmek istiyorum. Değerli yurtsever dostlarım geleceğimiz olan çocuklarımıza ve gençlerimize tam bağımsız, ülke bütünlüğü olan, çağdaş, huzurlu, sosyal refaha ulaşmış ve kısaca Yüce Atatürk’ün milli hedeflerinde belirttiği seviyeyi yakalamak için gereken onurlu duruşu sergilemeliyiz. Artık ülkemizdeki Atatürkçü Düşünce Sistemi ve ilkelerini benimsemiş milli bilince sahip yurttaşlarımızın ve bu bağlamda Cumhuriyetin bekasına duyarlı ve sigortası olan tüm parti, dernek, sendika ve STÖ. lerinin tüm yönetici ve üyelerinin güç odaklarına hizmet etmeden ve asla kendi çıkarlarını gözetmeksizin birlik ve beraberlik içinde akıl ve bilimi kullanarak davranmaları büyük önem arz etmektedir. Ancak halen bu düşüncenin aksine davranan birçok olaylar yaşamaktayız. Eğer aklımızı başımıza almazsak çok kısa bir süreçte çok kötü ve sıkıntılı olayları yaşayacağımız büyük bir gerçektir.
* Lütfen dostlarım bu yazımı dostlarınızla her yerde ve parti farkı gözetmeksizin paylaşın, değerlendirin ve sorgulayın. Bu yaşadığımız acıların bir an önce sona ermesi temennisiyle selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Sağlıcakla kalınız
Tarihçi, Yazar ve E.Albay Kemal KARAKUZEY