Artık bir şeyi çok iyi anlıyorum ki, hangi pencereden bakarsanız, ordan görünenleri, geçenleri, yolları, havayı, suyu vs görüyorsunuz.
--Peki, dünya bundan mı ibaret, desek ne olur?
--"Der"siniz de, "demez"siniz de.
--Size, "de dirtirler" de, "de dirtmezler" de.
--"Düşünebilirsiniz" de, "düşünemezsiniz" de!..
soruları sırala gitsin. Çok soru sormanın sonu yok; sormak için düşünmenin de sonu yok. Ne anlamı var ise!..
--Dememek gerek. Çünkü,
--Descartes'in dediği gibi, "DÜŞÜNÜYORUM ÖYLEYSE VARIM // Cogito, ergo sum(Latince)"!.. Maden yaşıyoruz, düşünmek ve sorgulamak insan olmanın en temel özelliği.
--Gerçekten, Aristo da insan için "İnsan, düşünen hayvandır" dememiş miydi. Madem bir şeylerden ayrıcalıklıyız ya da olmak istiyoruz, o halde biraz düşünsek iyi olmaz mı?
--Konuyu biraz daha deşeler isek.
--Bugün Dünyada 7 milyar 78 milyon Homo sapiens türüne mensup insan yaşamaktadır.
--İlk insanı, "Homo habilis"i kabul etsek de, etmesek de, Arkeologlar: "et yiyen ve alet kullanan bir tür" olarak tanımlarlar.
Antik Çağda:
--Platon (MÖ 428-348): İnsan, toplumsal hayvandır;
--Sokrates (MÖ 470-399): İnsan, sorgulayan hayvandır;
--Herakleitos (MÖ 535? - 475): İnsan, tartışan hayvandır;
--Konfüçyüs (MÖ 551-479): İnsan, öğrenen hayvandır;
--Thales (MÖ 625-545): İnsan, araştıran hayvandır; derken.
Yeni Çağda:
--Descartes (1596-1650): İnsan, konuşan hayvandır.
--John Locke (1632-1704): İnsan, deneyen hayvandır;
-- Kant (1724-1804): İnsan, eleştiren hayvandır;
--Hegel (1770-1831): İnsan, sistematik hayvandır;
--Henri Bergson (1859-1941)İnsan, araç yapan bir hayvandır;
--John Dewey (1859-1952): İnsan, çıkarını düşünen hayvandır;
--Albert Camus (1913-1960) İnsan, itiraz eden hayvandır;
--Thomas Khunn (1922-1996): İnsan, teori kuran bir hayvandır;
Olay 20. yüzyıla gelince biraz daha romatikleşir:
--Friedrich Nietzsche (1884-1900): İnsan, düpedüz hayvandır; derken,
-- Erich Fromm (1900-1980): İnsan, seven bir hayvandır, der. Gel de işin içinden çık.
--Öyleyse İnsan nedir.
--İnsan zaman, mekan ve çağına göre değişen, dönüşen bir varlık, yaratıktır demek çok da yanlış değil.
--İlk insan, "et yiyen, alet yapan" diye tanımlanırken,
--Antik çağda, insanları bilemem ama filozoflar, her şey gibi, insanı da sorgulamaya başlıyorlar.
--Üretim ilişkilerinin feodal dönemi ile kapitalist döneme geçiş ile birlikte, sorgulamanın yönü, yöntemi ve sonuçları da farklılık göstermeye başlamaktadır.
--Marks'ın dediği gibi maden altyapı üst yapıyı belirliyor. Bütün düşünür ve filozoflar yaşanılan dönemleri diyalektik bakış açısını benimseseler de, benimsemeseler de, bu bağlamda düşünüp konuştuklarına göre,
--Madem ki O kadar yıl geçirdik, yaşadığımız doğayı, çevreyi, insanı, canlılarını ve ülkeyi sevmeyi, korumayı ve kollamayı da öğrensek;
--İnsan ve insanlık için, 21. yüz yıla ilişkin bir şeyler yazacaklar için daha iyi kanıt bırakmış olmaz mıyız?