BİLİMSEL DÜŞÜNCE

“Yeni Anayasa” İçin Bazı Sorular…

12 Hazirana sadece 12 gün kaldı…

Meydanlarda siyaset nabzı tutuluyor…

Desteksiz nutuklardan akademik ders niteliğinde olabilecek “devlet adamı” sorumluluğuna uygun söylemler de var… Politika; çamurdan bir çorbadır, içebilene aşk olsun diyeceğim ama bu ifade bugünün politikacılarından bazıları için az gelebilir; söylem ve davranışlarının tam karşılığı değil, daha “çirkef” bir benzetme yapmak gerekebilir… Neyse, geçelim…

Türkiye Cumhuriyeti 16. Seçimini yapacak… Demokrasi sınavıdır seçimler… Demokrasi tarihimizde hiçbir politikacı bugünkü gibi ne küfürbaz, ne yalancı, ne hayalci, ne aldatıcı, ne de samimiyetsiz oldu… Politikacıların düzeyi eğer toplumun yansıması ise vay ülkemin başına gelenlere!!!

Türüne nevi has bir politikacı tipi ortaya çıktı… Hangi kategoriye sokulacağı, nasıl tarif edileceği tartışılmaktadır… Bir bakıyorsunuz olmayan şeyleri “olmuş” gibi gösterilmekte… Ak Deniz’i, Toros Dağlarını “mülk” diye hayali satışlar başladı… Politikacıların hayalleri de saltığa çıktı…

“İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar” diye bir deyişi ta ilkokulda öğretmişti Eşref Öğretmen… Ama “hayallerinizin ticaretini yapın, insanları aldatma aracı olarak kullanın” dememişti… Şimdilerde ekranlar, meydanlar ilan tahtaları “hayal ticareti” söylemlerle dolu…

Bu millet gerçekten bunlara inanıyor mu? 12 Haziranda belli olacak… Sık olarak dillendirilen, hatta bu seçimin omurgasının dayandığı bir diğer konu “yeni anayasa” vaatleridir…

Şimdi, bir akademisyen, bir araştırmacı yazar, düşünen ve üreten bir entelektüel, bir millici aydın olarak değil; sade bir vatandaş olarak, vaat edilen bu yeni anayasa hakkında aklıma takılan bazı sorular sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu soruları aşağıya sıralayacağım. Bunlara açıklık getirilirse, bu vaatleri yapanlar hakkında “oylama” kararımı belirleyeceğim...

**

Sorular…

Soru-1: vaatçiler; yeni anayasa taslağınız hazır mı? Hazırsa neden gizliyorsunuz? Neden seçmene anlatmıyorsunuz? Eğer “hazır değil” diyorsanız, o zaman içinde nelerin olacağını açıklayınız; neden biz seçmenlerden saklıyorsunuz? Seçim meydanlarında, TV kanallarında “yeni anayasada” şunlar-şunlar olacak deyiniz…

Soru-2: “Sivil anayasa” denildiğine göre, halka yönelik birey haklarını içeren “müjdeler” olmalıdır. Örneğin; TÜBİTAK ve MHP’nin fikir önerisi olduğu söylenen, ancak sonradan siyasi irade tarafından sloganlaştırılan “hedef 2023” ta nasıl bir birey olarak yaşayacağız? Bunları söylemediğinize göre, “yeni anayasada” gizli elleri olanlar tarafından yazdırılan hükümler mi var?

Soru-3: İcranın 2. Adamı konumundaki zat bir konuşmasında; “yeni anayasada cumhuriyet kelimesi dışında diğer ifadeler çıkarılabilir” (basından) ifadesini nasıl anlamalıyız; ardındaki şu hususları merak ediyor ve soruyoruz:

a) Yeni anayasadaki “Türk milleti ve Türk bayrağı” ifadeleri kalkacak mı?

b) Türkçe resmi dil olmaktan çıkarılacak mı?

c) Devletin kuruluş felsefesinin dayandığı ilkeler tartışılmaya açılacak mı?

d) Eğitimde ve günlük hayatta “ikinci-üçüncü diller” resmi dil olacak mı?

e) Devletin başkenti değişecek mi?

e) Türkiye’yi bölünmeye götürecek eyalet sistemine geçiş yolu açılacak mı?

Eğer bunların hiç biri “olmayacak” diyorsanız, neden siyasi iradenin yetkilileri tarafından bu ifadeler kullanıldı?

**

AB Heyeti ve "Yeni Anayasa" ...

Adı lazım değil, her taşın altında çıkıp kerameti kendinden menkul sivil toplum kuruluşu temsilcileri vatanın bütünlüğü, milletin birliği, bayrağın tekliği, Türkçenin resmiliği, başkentin değişmezliğine karşı saldırılarda bulunuyorlar; siyasi irade olarak idarecilerimiz neden hep suskunlar? “Suskun” kalınmanın sebebi nedir?

Yeni anayasanın hazırlanışı için ABD ve AB uzmanlarından oluşan bir kalabalık heyet, 13 Mayıs 2011 tarihinde, İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi Konferans salonunda bir “çalıştay” yaptılar. Başkanlığını da Burhan Kuzu Bey yaptı. Demek ki bir taslak mevcut… Seçim sathında bu hazırlıktan hiç bahis yok… Neden? Yoksa hedef 2023, Türkiye Cumhuriyetinin “ruhuna Fatiha” okuma hedefi olarak mı seçildi? Türk halkı bunları bilmek istiyor… Ki ona göre size oy verecek ya da vermeyecek… Neden gizleniyor? Acaba sebebi milliyetçi-muhafazakâr-vatansever Türk seçmeninden korkulduğu için mi? Bir kandırmacının- aldatmacanın serüveni mi?

**

Sonuç...

Türk milletine çağrımdır; bu sorulara açık ve net yanıt alınmadığı takdirde, biliniz ki aldatılıyorsunuz…

Biliniz ki kandırılıyorsunuz…

Biliniz ki gizli eller tarafında başımıza bir renkli çorap örülmektedir…

Hatırlatması benden…

Sonradan pişmanlık yarar getirmez…

www.r-demir.com

 

Yayın Tarihi
31.05.2011
Bu makale 10008 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!