ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE

23 Nisan Kutlamalarının Ardından

     

      Değerli dostlarım ve yüreği insan sevgisi odaklı Atatürk Sevdalısı yurtsever güzel insanlar hepinize selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Malumunuz geçen hafta “ 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI “ mızın 100’ncü yıl dönümünü kutladık. Sizlere bu bayramın önemi ve bu yıl yapılan kutlamalarda göze çarpan önemli olaylar ve hatta çok traji-komik gelişmeler hakkında bilgi vermek istiyorum.

     *   Özellikle kendi çocukluğumdaki 23 Nisan Bayramı kutlamaları aklıma gelince üzüntüm bir kat daha artıyor. Örneğin Trabzon’da Atatürk’ümüzün dev posterleri binalara asılırken başları aşağıya gelecek şekilde asıyorlar. Sanki iktidar destekli bir takım güç odakları bunu bilinçli olarak kurguluyorlar ve uyguluyorlar gibime geliyor. Bizlere bu topraklarda onurluca hür ve bağımsız bir şekilde yaşamamızı sağlayan bu değerlerimize neden saygı göstermezler. Bu kin ve nefreti kınıyorum ve lanetliyorum.

     *  Ayrıca yaşamımda etkilendiğim güzel örnekler de yaşadım. İç güvenlik harekâtı kapsamında bulunduğumuz Hakkâri ili Şemdinli ilçesinde 1999 yılında Tugay Komutanı operasyonda iken vekâleten komutan olarak katıldığım bir 23 Nisan Bayramında çocuklarımızın coşkusu ve halkın bayrama olan ilgisi beni çok mutlu etmişti. Tüm halk ve çocuklar İstiklal marşımızı büyük bir coşkuyla söylerken duygulanmamak elde değildi.

     *  Her zaman olduğu gibi yine ulusal bayramlarımız geçmişte büyük bir coşkuyla çocuklarımıza büyük bir ibret olacak şekilde etkili ve halkımızı birleştirici bir anlayışla kutlanırken yine halkımız iktidar ile muhalefet eden ulusalcı kesim şeklinde ayrıştırılarak son derece sönük bir şekilde kutlanmıştır. Doğaldır ki bunda dünyada ortaya çıkan ve ülkemizi de derinden etkileyen “ KORONA VİRUS “ salgını çok etkili olmuştur. Evlerimizin balkonlarında İstiklal marşı söylenmesi uygulaması bile hiçbir koordine yapılmadan değişik saatlerde uygulanmıştır.  Ne yazık ki kutlamalar muhalefet olan parti, dernek, sendika ve STÖ.leri birbiriyle koordine etmeden diğer destekleyici kutlama seçenekleri üzerinde durulmadan ve hiçbir hazırlık çalışması yapılmadan gerçekleştirilmiştir.

     * Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarımıza verdiği önemi Ulusal egemenlik kavramıyla özdeşleştirmek ve birleştirmek suretiyle bu bayramı çocuklarımıza armağan etmiştir. Halen günümüzde yaşadığımız sorunlara bakınca yurttaşlarımız bu bayramın ulusal egemenlik kısmını çok önemsemeyip sadece çocuk bayramı gibi değerlendirmektedir. Ancak bu yaşadığımız son derece üzücü olayların nedeni ülkemizde ulusal egemenliğin millete ait olmadığıdır. Hâlbuki Atatürk’ün çok önemsediği bu durum yani milletin seçtiği insanlar siyasetçi ve yönetici seçilemediği için ulusal egemenlik sağlanamamaktadır. Ülkemizde milletin vekilini, belediye başkanını vb diğer siyasi yöneticiler krallar gibi parti liderleri tarafından seçilmektedir. Ne yazık ki ve üzücü olan Atatürkçü olduğunu söyleyen parti, dernek ve Sivil toplum örgütleri de bu hassasiyete özen göstermemektedirler. Bu demokratik olmayan ve içinde hak, hukuk ve adaleti barındırmayan yöntemler sayesinde ülkemiz karanlığa doğru gitmekte olup gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olan çıkarcı gruplar, ülkemizin ve Cumhuriyetimizin bekasına zarar vermektedirler.

   * Lütfen yurtsever vatandaşlarımıza sesleniyorum geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz ve çocuklarımız için birlik ve beraberlik içerisinde, akıl ve bilimi kullanarak ve de Atatürkçü düşünce sistemi ve ilkelerini esas alarak cumhuriyetimize sahip çıkalım. İstiklal savaşımızda halkımızın ve askerimizin coşkulu iradesini göz önünde bulundurarak hareket edelim. Birbirimizle kenetlenelim. Ulusal egemenliğin millette olmasını sağlayalım. TBMM.’nin genel kurul salonunda yazan ve tüm milletin vekili olan milletvekillerinin gözüne değecek kadar yakın olan “ EĞEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ULUSUNDUR “ ilkesinden bir ders çıkarmamaktadırlar. TBMM’nin açılışının 100. yıldönümünü kutladığımız günümüzde Meclis Genel Kurul Salonu’nun duvarında yazılı bu veciz söz artık mevcut anayasada ve uygulamalar neticesinde duvarda bir dekor olarak kalmıştır. Eğer duyarlı olmazsak her şey için çok geç olabilir.

      * Hukuk devletinden, liberal, çoğulcu ve parlamenter demokrasiden uzaklaşan, TBMM işlevsizleşen, etkisizleşen ‘’Yeni Türkiye’’ mevcut haliyle ‘’Eski Türkiye’’nin çok çok gerisine düşmüştür. Hal böyleyken TBMM’nin mevcut üyelerinin bugün neyi kutladıkları pek anlaşılmamıştır… Ünlü siyaset düşünürü Duverger’in evrensel nitelikte bir sözünü hatırlatmak istiyorum: ’'  Adaletin olmadığı bir ülkede herkes suçludur.’’

      

      *  Ancak bizim içinde yaşadığımız ve teknolojinin çok geliştiği günümüzde iletişim araçları ve sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanmak suretiyle Atatürk’ün düşünce sistemi ve ilkeleri doğrultusunda tüm halkımıza bilgi verilerek ülkemize yönelik tehditler ve tehlikeler konusunda bilgilendirme sağlayabiliriz. Bu halen yapılmaktadır ancak daha etkin bir şekilde yapılması da koordine edilerek daha yararlı hale getirilebilir. Yüce önderimizin Kurtuluş savaşımızda yaptığı gibi zamanının en güçlü iletişim aracı olan telgrafı çok etkili bir şekilde kullanarak amacını ve hedefini tüm halkına duyurmuş ve desteğini alarak başarılı olmuştur. Sağlıcakla kalınız.

Yayın Tarihi
29.04.2020
Bu makale 935 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!