Türkiye, 2020de yapılacak
olimpiyatların İstanbul’a alınması için büyük gayret gösterdi. Bunun için
lobiler oluşturuldu, tanıtım filmleri hazırlandı… Büyük masraflar yapıldı…
Başbakan bile kalkıp ta uzaklara kadar destek için gitti, ama
başarılı olunamadı…
**
Ne
Dışlandı Ne de Kabul…
Yapılan oylama sonunda 60 oyu Tokyo, 36 oyu İstanbul aldı…
Bu oylamanın anlamı ve yorumu bana göre şöyle;
“Ey Türkiye, biz Seni henüz böyle bir organizasyonun ruhuna
uygun bir olgunluk ve zihniyette olduğuna inanmiyoruz, fakat seni tamamen de
yok saymıyoruz, dışlamıyoruz da... Senin daha çok alman gereken mesafeler var…”
Verilen negatif 60 ve pozitif 36 oyun anlamı budur, bana göre…
**
Olimpiyar
Ruhu…
Olimpiyat ruhu nedir? Neleri içermez?
*Yalanı kesinlikle yasaklar…
*Kardeşliği, dostluğu öne çıkarır…
*Hoşgörülü ve disiplinli olmayı ister…
*Düzenli ve temiz olmayı ister…
*Sözünde durmayı ve dakik olmayı şart koşar…
*Barışçıl olmayı önemser…
*Sportmence yarışmayı ister…
*Ayırım yapmamayı…
*Sevgi ve saygılı olmayı özünde taşır…
*Özetle tüm insani kutsallıkları özünde barındıran, yaşayan,
yaşatan, uygulayan bir ruh, bir anlayış…
*Bu ruh da; iç içe geçmiş BEŞ halkanın temsil ettiği bir
sembolle ifade ediliyor…
Sporun birleştirici ve barışcı etkisini kullanmayı düstur
edinmiştir. Beş kıtayı temsil eden beş halkanın içiçe geçtiği bir anlamı
vardır; kırmızı halka Amerika kıtasını, sarı halka Asya kıtasını, yeşil halka
Avustralya'yı, siyah halka Afrikayı, mavi halka da Avrupayı temsil eder
**
SORU: Bu
ruhu topyekûn olarak özümleyen, uygulayan, teşvik eden bir iktidar mı var?!
YOK!...
Bir muhalefet mi var?!
YOK!...
Bir toplum mu var Ülkemizde?!
YOK!...
Elbette ki istisnalar kaideyi bozmaz…
**
Sevinmek-Üzülmek…
2020 de yapılacak bir spor yarışması oylaması kaybedildi diye ne
üzülmek (iktidar), ne de sevinmek (muhalefet) gerek…
Belki Ülkemizin tanıtımı için olumlu olması bir avantajdı, zaten
biz kendimizi her halükarda ÇOK İYİ tanıtıyoruz!
Nasıl
mı?
*Hergün savaş çığırtkanlığı yaparak…
*ABD’nin ileri karakolu, taşeronu olmayı görev bilerek..
*Mezhepçilik yaparak…
*Etnik ırkçılığı teşvik ederek…
*İnsan kaçakçılığına müsamaha göstererek...
*Eroin, esrar kaçakçılığının köprüsü olarak…
*Demokrasi adına demokrasiyi katlederek…
*Hukuk adına hukuku katlederek…
*İnsanlara en haris değerlerle yaklaşarak…
*Vatandaşlarını trafiğe, teröre kurban ederek…
*Demokratik hak isteyenleri kurşunlayarak…
*Biber gazı en çok kullanan dünyanın tek ülkesi olarak…
*Daha saymalı mıyım?...
**
Tencere
Dibin Kara…
Birilerini suçlamak yerine, ya da AB ülkelerini yermek yerine,
ya da her işte “din” kimliğini öne
çıkarıp bahane aramak yerine; yukarıda ifade ettiğim Olimpiyat ruhunu yansıtan
kuralların ne kadarına sahibiz?
Ne kadarını özümlemiş ve yaşam biçimi olarak seçebilmişiz?
Külahlımızı önümüze koyup bunları düşünmemiz gerekirken birileri
çıkıp abuk-sabuk konuşuyor…
“Tencere
dibib kara, seninki benden kara” hikâyesi…
Birbirimizi suçlayarak bir yere varılamaz…
Ülke yararına olan bir faaliyetin gereklerini yerine
getirebilmek için önce samimi ve içten olmak gerekir…
**
2020 de kimin iktidar kimin muhalefet olacağı meçhul, ancak
olimpiyat oylamasını bahane ederek iktidarın puan peşinde koşması ya da
muhalefetin kaybettirme gibi yaklaşımlar İLKEL bir yoldur; bu yöntemler geri
toplumlarda akıl ve zekâ fukarası zihniyetlerin başvurduğu bir durum; fevkelade
seviyesizce bulurum…
Barış temalı bir ruha sahip olan olimpiyat spor organizasyonu,
eğer Türkiye’ye verilmiş olsaydı (ki yukarıda ifade ettiğim nedenlerden dolayı
imkân dâhilinde değildir), o zaman Olimpiyat ruhu kendini İNKÂR etmiş olurdu…
Gerçek budur…
**
Geleceğe
Umut…
Keşke, Türkiye olimpiyat ruhuna uygun değerleri özümleyen çağdaş
bir toplum, medeni bir toplum olsaydı, ona göre de idarecileri olsaydı Olimpiyat
oylamasını kazansaydık, 2020’de İstanbul’da yapılsaydı…
Ama
umutsuz olmamak gerek…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milletine büyük hedefi
göstermiş; “Muasır (çağdaş) medeniyetin
(uygarlığın) üzerine çıkmak…”
2020’ye kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerinden eser
bırakırlarsa, belki 2030, 2040 larda aday olunur, oylamayı da kazanırız…
Can tende olduğu müddetçe umut tükenmez…
Selam ve sevgiyle…