Hafıza taze bitti

Ah, yetişmek ne mümkün dörtnala koşan ve koştukça ardında sık tartışmalar bırakan şu siyaset dünyasına…

Çok değil… Daha geçen yıl, o kadar çok tartışılması nedeniyle kentlinin bile üzerinde filozof olduğu konular, bugün birinin kendince doğru açıklamalarıyla yeni öğrenilmiş bilgi haline gelebiliyor.

Adam alıyor sazı eline, kendi cephesinden vuruyor tele…

Bir televizyon programında, bir sohbet toplantısında, bir açıklama sırasında, bir dost sohbetinde yahut bir kulis köşesinde…

Kendini haklı çıkarmak için olmadık cümleler sarf ediyor.

Başkalarına çamur atıyor, ağır ithamlarda bulunuyor.

Nalıncı keseri gibi aleyhte olan kararların bile bazı cümlelerini alıp kendi lehinde kullanıyor.

Yaptığı hataları örtbas edip sabun gibi üste çakıyor.

Hesap sorulacak kişiyken, hesap sorabiliyor.

Mağdur ettiği yüzlerce kişiyi unutup, şimdi mağdurları oynuyor.

Tüm bunlara rağmen…

İşin garibi, “Yahu şu olay öyle değildi, bu olayın doğrusu bu” diye çıkıp doğruyu anlatacak bir babayiğit de pek çıkmıyor.

Herkes kendi ‘haleti ruhiye’sine göre değerlendirmeler yapıyor, kendi gündemine zemin oluşturacak açıklamalarda bulunuyor, kendi dünyasını yansıtacak eylemlere katılıyor.

Gerisi onlar için lafügüzaf…

“Hangi konuda?” diye soracak olursanız…

Bugün tartıştığımız hemen her konu, geçmişte fırtınalar koparan her tartışma…

Şimdi bu yazdıklarımız üzerine hemen birileri arayıp “Şunu mu yazdınız, bunu mu yazdınız” diye soruverecek.

Ama zahmet etmesinler, biz şimdiden yazalım: Çokça karşılaştığımız “bir siyasi portreyi” yazdık.

Bunları yazdık ama biz yine de hafıza konusundaki umutlarımızı yitirmiyoruz.

Ne demiş Talip Dalkılıç: Ömür, umuttan önce bitmeli.

 

***

Tarihin dibine dinamit!

 

Side Limanı’nda Pazar günü Sünnet Şöleni ve Sibel Can konseri yapıldı. Havai fişekler ise yine Apollon Tapınağı’nın dibinden gümbür gümbür patlatıldı. Bazı Sidelilerden havai fişeklerle ilgili tepki geldi. SABAH Akdeniz’in geçen yıllarda yine Apollon Tapınağı’nın yanında patlatılan havai fişeklerle ilgili yaptığı haberi üzerine bir genelge yayımlanmış ve kurallara işaret edilmişti. Ancak anlaşılan genelge ayaklar altına alınmış. Çünkü Apollon Tapınağı’nın yaklaşık 200 metre ötesinden atılan havai fişekler yine yeri göğü inletti. Manavgat Kaymakamı Hacı İbrahim Türkoğlu, turizm sezonu süresinde izin almadan havai fişek atımının kesinlikle yasak olduğunu açıklamış. İyi hoş da Valiliğin 2008 yılında yayınladığı genelgedeki havai fişek atma esasları ne olacak? Örneğin nereden atılacağı kuralı? O havai fişek illaki atılacaksa, Apollon Tapınağı’nın dibinden atılması şart mı?

 

***

Subaşı’nın elması

Kumbul’un narı

 

SABAH Muhabiri Talat Öztuzsuz’un yaptığı “Başkanlar SABAH Akdeniz’e anlatıyor” dizisi, fotoğraf ve anlatılanlarıyla hayli ilgi çekti. Bizim de ilgimizi Büyükşehir Belediye eski başkanları Hasan Subaşı ile Bekir Kumbul’un “çiftçi” yönleri çekti. Subaşı elma, Kumbul ise nar üretiyor. Bu durum bize Neşet Ertaş’ın “Ayva turunç narım var” türküsündeki “Al elmayı ver narı ağlarım zarı zarı” dizelerini hatırlattı.

 

***

Düğün ve cenaze

 

İnsan hayatı sürprizlerle dolu. Ne zaman, ne haber alınacağı belli olmuyor. Bazen mutluluk ve hüzün haberleri art arda gelir. Biri diğerinin yerini alır. Mutluluğu paylaşmaya hazırlanırken, bir bakmışsınız sevinciniz kursağınızda kalmış. Hüzünlenir, ağlarsınız… Sonra hayat… Hayat kaldığı yerden devam ediyordur. Acılar da derin bir yara bırakır. Mutluluklar ötelenir. Meramımızın özeti şudur: Kardeşimizin düğününe gitmeye hazırlanırken, amcamızın cenazesine gittik. Cenazeye yetişemedik ama babamızdan kalan yadigarın yasını tuttuk da geldik…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
22.07.2010
Bu makale 5315 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!