Ne yazıymış yahu...

Bir yazı yazdık. Ortalık karıştı. Yazı da yazı olsa… Başlığıyla birlikte alt tarafı 64 kelimeden oluşan bir duyum. Hepsi bu… Konumuz geçen haftaki “Bu vekil de kim?” başlıklı yazımız tabii ki…

Yazıda adı geçen vekille ilgili yorumlar, Genel Başkan Deniz Baykal’ı aramalar, dostlar meclisinde toplanıp yazıyı satır satır okuyup, didik didik etmeler, Ankara’ya telefonlar, Ankara’dan dönüşler, Evcilmen’e suçlamalar…

Allah… Sanırsınız ki ana gazeteden manşet yaptık, birisine bir ithamda bulunduk. Yahu alt tarafı eski bir vekilin bir kişiyle birlikte mevlitlere katılmasıydı.

Yazıyı okuyanlar genelde bu eski vekili Hüseyin Ekmekçioğlu zannetti. Sonra eski vekil Nail Kamacı üzerine alındı. İl binasında okuyanlar, “Bu Feridun Baloğlu” dedi. Baloğlu, “Hayır efenim, benimle ilgisi yok, o olsa olsa Tuncay Ercenk’tir” esprisi yaptı.

Nail Kamacı, “Hayır hayır bu benim” diyerek, Genel Başkan’ı aradı. Genel Başkan Ankara’da bulunamadı, başka şehirde çıktı. Aracılar devreye sokulup bu kişinin kim olduğu benden öğrenilmeye çalışıldı.

Gelen onca telefon ve “Biz de bu belden aşağı vurmalara haftaya yanıt vereceğiz” açıklamalarından sonra bende jeton düştü:

Çok mühim bir yazı yazmışım!..

Çünkü fincancı katırlarını ürkütmüşüz…

Not: Bilmeyenler için uyarı. Bu deyimdir. Sakın ola bundan kimse başka anlamlar çıkarmasın.

Bir tuş gerideki noktayı koydum, Nail Kamacı aradı ve bu konuyla ilgili şunları söyledi: “İkili ilişkiler sadece ilgili kişileri ilgilendirir. 3’üncü kişilerle ilgili söyleyeceğim bir şey yok, herkes kendini bilir. Onlara verebileceğimiz bir hesap yok.”

Galiba bu yazıya son noktayı koyamayacağız. Kamacı’nın hemen ardından bu kez Yakup Ocak aradı. İpin ucunu kaçıran, hakarete varan ifadeleri sansürleyerek, ona da kulak verdik: “Ben 36 yıllık iyi bir Cumhuriyet Halk Partiliyim. 23 yaşında 1977-1980 Eylül’e kadar Türkiye’nin en genç belediye meclis üyeliğine ve partinin değişik kadrolarında adam gibi görev yaptım. Eski bir milletvekiliyle dolaşmaktan onur duyarım. Benim kiminle gezip dolaştığım konusunda 3’üncü şahıslara laf düşmez. Benim üzerimdeki Arap sabununu alarak temizlenenler temizlendi. Beni CHP’de siyaset yapan herkes tanır. Adam gibi adamımdır.”

2 cevabın özeti tornadan çıkmış gibi…

***

İkamet komedisi

Başkan ama düşebilir, üye ama farklı ilçede oturuyor, adresini kongre için taşımış ama taşıdığı binada kiracısı oturuyor… Bilmece gibi oldu değil mi? Bilen bir delege kazanır!.. Şaka ayrı bir yana da…

Duyumlarımıza göre, CHP’li bir ilçe başkanı kongreye “sahte adres”le katılıyor. Duyum dediysek, öyle araştırılmadan yazılmış bir şey yok.

İlçe başkan adayının, aday olduğu ilçede ikamet etmesi gerekiyor. Ama bizimki bu kuralı çiğnediği için kendince bir önlem almaya çalışmış. Önlem de şu:

Normalde Muratpaşa Yüksekalan Mahallesi 486 Sokak No: 8 adresinde oturuyor. İlçe Kongresi öncesi yapılan delege seçimleri için ev adresini Kepez Çankaya Mahallesi 6375 Sokak Gençlik Sitesi B Blok Daire 13’e taşımış. Ama taşıdığı adreste Sema Doğruaslan oturuyor. “Kendileri nerede?” sorusuna yanıt: “Kendisi yok, ben kiracısıyım.”

Az daha unutuyordum. CHP Kepez İlçe Başkanı Alican Deveci aradı. Geçen hafta yazdığımız “Üye listesi kaç lira?” yazısına sitem ediyor. 2 yıllık aidat bedeli olarak 29 TL karşılığında listeleri genel merkezin yasak genelgesine rağmen verdiklerini söylüyor ve sitem ediyor: “Ne yaparsan yaranamıyoruz.”

***

Mavi zarflar havaya

Çok kongre oldu ama bunu yazmazsak olmaz… CHP’de Pazar günü delege seçimi yapılıyordu. Parti binası önünde kalabalık gördüm. Bir göz atayım dedim. Göz atmaz olaydım. Delege seçimleriyle ilgili “Hiç müdahalem söz konusu olmadı, olmaz da” diyenlerin bütün askerleri (affedersiniz, asker demişim, meclis üyeleri olacaktı) orada… Bazılarını sayayım: Atilla Temirhanoğulları, Ali Er, Deniz Fırat Budak, İbrahim Kaplan, Cem Balkan, Yılmaz Altun… Ellerde ‘mavi’ zarflar, rengini belli ede ede, açık açık oy kullanmalar… Ve bu duruma seyirci bir ilçe başkanı… “Dahlimiz yoktur” diyenlere en güzel örnek bu sanırım…

‘Mavi’ zarflar kimi temsil ediyordu ya!..

Yoksa onlar Kepez Belediyesi’nin meclis üyeleri miydi!..

***

DP’de tık yok

Karşılıklı ziyaretler ve anlaşmalar sonucunda merakla beklenen birleşme kongresi yapıldı, yeni yönetimler oluşturuluyor. Ancak Antalya’da bir hareket yok. 2 partinin birleşmesinin ardından kıpır kıpır olmalıydı ama şu anda ne görüntü var, ne ses... Evet evet DP’den söz ediyorum.

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR