Her yıl 1 Ekim’de “Dünya Yaşlılar Günü” kutlanmakta. Konu yaşlılık olunca maalesef fazla bir gündem oluşturmuyor.
Ben de bu konunun sosyolojik yönlerine değinerek; yaşlılığı tanımlama ve irdeleme gereği duydum.
Bakalım kimler kendisini yaşlı görüyor veya görmüyor:
İhtiyarlık çağı; ortalama olarak Altmış yaşından sonra kontrol edildiği sürece verimli ve rahat geçen bir ömür sürecidir.
Araştırmalara göre ortalama ömür özellikle yüzyılımızda, çok artmıştır. Yine; araştırmalara göre kadınların erkeklere oranla daha çok yaşadıkları belirlenmiştir. Kötü iklim, yanlış beslenme, hastalıklar ve sağlıksız yaşlanma ölümü öne çekebilmektedir.
Bütün iç ve dış organlardaki derece, derece aşınma, işlev yetersizliği ve hücrelerdeki suyun çekilmesi anatomik değişiklikler yaratırken; duyuların etkinliğini yitirmesi, unutkanlık ve heyecan bozuklukları da psikolojik bozukluklar olarak kendisini göstermektedir.
İnsanların; yaşadıkları sürece bu etkilerden etkilenmemesi mümkün değildir. Önemli olan bu süreçte yaşam kalitesinin korunması ve devam ettirilmesidir. Bu ise insanoğlunun doğum öncesi ile başlayıp sırası ile bebeklik, çocukluk, ergenlik, gençlik, yetişkinlik ve son olarak yaşlılık çağlarıdır.
Her çağın kendine özgü eğitim yöntemleri vardır. Sağlıklı yaşlanma da son evresidir ve en az bebeklik çağı kadar önem arz eder. Yaşlılık çağı ölçülü davranışlar, iddiasız ve sakin yaşama çağıdır. Bunun temini ise periyodik sağlık testlerinin yaptırılmasıdır.
Bunun için de Kırk yaşını aşanların her yıl; ileri yaşlar için de altı ay da bir genel sağlık testlerinden geçmeleri tavsiye olunur. Bunların dışında; aşırı kilo alıp verme, unutkanlık, sık idrar ihtiyacı, geçmeyen yaralar, geçmeyen öksürük, aşırı ve sebepsiz sinirlenmeler gibi olumsuz belirtiler görüldüğünde hemen bir sağlık merkezine gidilmelidir.
Tıp’taki yeni gelişmeler erken tanıya imkân vermekte ve olumlu sonuçlar sağlamaktadır. Maalesef arabamıza gösterdiğimiz bakım özenini kendi vücudumuza göstermiyoruz.
Şayet yaşam kalitemizi korumak ve devam ettirmek istiyorsak; şu kurallara uymamız gerekmektedir; aksi halde yaşam çekilmez bir hal alacaktır:
*İnanç, ibadet ve dua,
*Düzenli sağlık testlerinin yapılması,
*Bilinçli ilaç tüketimi,
*Dengeli ve bilinçli beslenme,
*Temiz hava ve spor,
*Çalışarak dinlenme,
*Stresten uzak durma,
*Kazalardan korunma,
*Sosyal uğraşlar ve düzgün ilişkiler,
*Alkol ve tütünden uzak durulmalıdır.
Sevgi ve Saygılarımla