Armudun sapı üzümün çöpü.
Bahsi olan konu seçimlerden bir hafta geçmiş olması.
Hala Hükümet kurulamadı.
Ülkenin her tarafı ateş çemberi.
İşsizlik sayısı 8 milyon 500 bini geçti.
Yani, Avusturya’nın nüfusu kadar.
Acı olan taraf insanlar aç ve yoksulluk sınırı altında.
Kendi insanına çare olamayan hükümet, aç Suriyelilere sınırı açıyor.
Neden mi, Kuzey Suriye’den geçecek, Irak petrolüne ulaşım da Avrupa yolu açmak, Akdeniz’e ulaşmasını sağlamak.
Yani yaratılan İşid paralı askerler, AB ülkesi yani İngiliz, Alman, Fransız güçlerinin uşakları.
Yahu biz aptal mıyız?
Irak petrolü geçişinden para alan Türkiye, gelecek de bundan faydalanamayacak. Üstüne üstlük Suriyelilere milyonlarca dolar harcayarak yardımcı olacak. Türkiye dış politikalar da nerelere düştü.
Mübarek Ramazan başlamadan, kırmızı ete devlet kurumu olan Et Balık kurumundan yüzde 11 zam yapıldı.
Özel sektör ise yüzde 15’şe hazırlanıyor.
Televizyon da haberler izlerken, spiker ile konuşan vatandaş ise sorulanlara, biz zamlara alıştık, evimize ayda yarım kilo kıyma giriyor, pazar çok pahalı eve yarım kilo patates ve soğan alabiliyoruz gibi cevaplar veriyor. Ama gülerek, espiri yaparak.
Kusura bakmayın ama biz de artık kaşar olma yolundayız.
Ne var kardeşim ağlanacak halimize gülüyorsun?
Tarım ve hayvancılık ülkesinde seni bu hallere düşüren devlet büyüklerine bu seçimde niye ders vermedin?
Bak Soma ve Ermenek maden kazası geçirdi yüzlerce ölü, hala daha iktidara en fazla oy çıkan yer burası. Ne derler insanlar layık oldukları şekilde yönetilirler.
İnsanlar bin bir kızgınlıkla seçime girildi sonuç yine hayal kırıklığı.
Ne muhalefeti ne ana muhalefeti ne de baba iktidarı hiç biri hükümet kuracak hazırlıkta değillermiş meğer.
Hepsin de bin bir naz, bin bir niyaz.
Millet çözüm istiyor, üretim istiyor, iş istiyor, aş istiyor.
Bırakın milletle oynamayı da biran önce çare olun bu ülkeye.