DİP DALGA

VAR OLSUN GENÇLİK, YANSIN ESKİ KAFA!

“Bizim zamanımızda şöyleydi, böyleydi…” cümlesi, belli bir kuşağın kulak pası, ruh tesellisi ve ego cilası hâline geldi. Her lafın başı “bizim zamanımızda”, sonu ise “şimdiki gençlikten bir şey olmaz.” El insaf! Gençlikten değil de sizden mi olacak?

Bu eski kafa tayfa, hâlâ aynı plakla çalıyor: “Gençler tembel, hiçbir şey bilmiyor.” Evet, siz çok biliyorsunuz ya! Otuz yıl aynı masada oturup tek bir fikir üretmeden çay karıştırdınız, onu da bir başarı zannettiniz. “Biz tarlada çapa yapardık” diyorsunuz, ama o çapayı bir kere de kafanıza vursaydınız belki bu çağın nereye gittiğini fark ederdiniz.

Bugünün gençliği sizin ölçülerinize göre belki “tembel”. Ama siz hâlâ emek dediğiniz şeyi sadece terlemek zannediyorsunuz. Gençler fiziksel gücün değil, düşünsel emeğin peşinde. Bilgiyi bir Google aramasıyla 0.28 saniyede bulabiliyorlar. Kod yazıyorlar, içerik üretiyorlar, dünya ile eşzamanlı düşünüyorlar. Ama sizin gözünüzde hâlâ “internette pinekleyen çocuklar”.

Sizin kafanız “oku da adam ol” cümlesinde dondu kaldı. Ama sorun şu: Siz sadece “oku” dediniz, “ne oku?”, “niye oku?”, “nasıl adam ol?” diye hiç sormadınız. Gençlik sormaya başlayınca da rahatsız oldunuz. Çünkü siz cevabı olmayan sorulardan hep korktunuz.
Tarihten örnek isteyenler buyursun gelsin:

Napoléon Bonaparte 24’ünde generaldi. Mustafa Kemal Atatürk, 30’larında Çanakkale’de destan yazdı, 38’inde bir cumhuriyet kurdu. Sorması ayıp, siz o yaşlarda hâlâ babanızın dükkânında hesap mı tutuyordunuz?
Sanna Marin, 34 yaşında Finlandiya başbakanı oldu. Jacinda Ardern, 37 yaşında ülke yönetti. Onlar bu yaşlarda dünyayı şekillendiriyordu, bizde ise “daha dünkü çocuk” diye kapılar yüzlerine kapatılıyor. Sonra da “Gençler neden yurtdışına gidiyor?” diye saf saf soruluyor. Neden olacak? Çünkü bu topraklarda genç fikre tahammül yok.

“Eski köye yeni adet getirilmez” diyen zihniyet yüzünden o köy hâlâ elektriksiz. Ama yeni kafa, eski köye uğramadan doğrudan uydu bağlantısıyla dünyaya çıkıyor. Siz hâlâ “Bizim zamanımızda ayakkabıyı tamir ettirirdik” diye övünürken, gençlik yeni bir dünya tasarlıyor.

Eski kafalar, siz övgüyü yaşla, saygıyı kıdemle kazanabileceğinizi sandınız. Gençlik ise size gösterdi ki değer üretmeden oturduğunuz her koltuk, aslında bir israf.

Kusura bakmayın ama “Gençler haddini bilsin” devri bitti. Artık “eski kafa yerini bilsin” zamanı geldi.

“Akıl yaşta değil baştadır” demiş atalarımız. Ama bazı başlar ne yazık ki yaşlandıkça değil, yıllardır kullanılmadığı için paslanmış. Gençlik ise o paslı kafalara rağmen yolunu çiziyor.

Bu yüzden artık sahneyi terk edin. Mikrofona değil, kulaklığa geçin. Gençlerin ne dediğini duyun, karışmayın ama engel de olmayın. Zira bu çağın şarkısını onlar söylüyor; siz sadece nakaratta takılı kalıyorsunuz.

Unutmayın:
Gençlik hata yapar, öğrenir.
Eski kafa hata yapmaz, çünkü hiç denemez.

Ve tarih, denemeyenleri değil, dünyayı değiştirenleri yazar.

Yayın Tarihi
30.07.2025
Bu makale 59 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!