VİZYON

M. Kemal’i anlamak

“Anlamak, kavramak ve içine sindirmek işte var olmanın başlangıcı .”

Diğer yarısı ise, yaşam süreci içinde uygulamak için şartları oluşturmaktır.

Günümüzün Türkiye’sinde fertler olarak bizler ne yapıyoruz?

Her 10 Kasım’da bir günlüğüne Ankara’da Anıtkabir’e, diğer kentlerde ise Atamızın huzuruna meydanlara gidiyor saygı duruşunda bulunuyoruz.

 

Doğrusu bu ama orada saygıda bulunmak, ancak şimdiye kadar görevini yerine getirmiş, ilelebet bu ülkenin refahı, huzuru ve inkişafı için ruhu ve bedeni ile laik düzende Cumhuriyeti korumaya and içenlerin haklı gururu olmalıdır.

Diğerleri ise sadece takiye için orada göstermelik durmakta ve her fırsatta bu ülkenin düzenini bölünmez bütünlüğünü, rejimini yıkmak için beklemektedir.

 

Mustafa Kemal’i anlamak, sindirmek ben Atatürk’çü, ben laik’im demekle olmaz.

Tarih sayfalarını kurcalamak, ülke geçmişini tekrar, tekrar okumak, anımsamak ve Mustafa Kemali söylediği her deyişi defalarca yorumlayarak geleceğe taşımakla olur.     

 

Mustafa Kemal 1919 da Samsuna çıktığında yıkılmış bir Osmanlı Devleti,  paylaşılmış bir Türkiye, Anadolu’da sefalet, irtica, çete ve isyanlar, silahsız ve yorgun asker vardı.

 O mavi gözlü genç Komutan, hiçbirine aldırış etmeden sadece yüreğinde ki “vatan aşkını” ülke insanına vererek “7 düveli” denize döküp bu vatanı kurtardı.

 

Ya şimdi bizlerde ne var?

Onun emaneti laik bir Cumhuriyet.

Onun emaneti güçlü bir ordu.

Onun emaneti ay yıldızlı bayrak ve ülke toprağı.

 

Biz eğer milyonlarca şehit kanı ile kazanılmış bu toprakları ve düzeni koruyamayacak isek, hangi yüz ile Anıtkabir ve Atamızın huzuruna 10 Kasımlarda çıkıyor, hangi yüzle Atam izindeyiz diyoruz?

 

Gelin bir kez daha onu şu deyişiyle içimize sindirerek anlayalım ve analım.

 

EFENDİLER !

“ Eğer bu millet, bu memleket

parçalanacak olursa genel şerefsizliğin

enkazı altında şunun bunun şahsi

şerefi de parça, parça olur.

Biz o genel şerefi kurtarabilmek için

harekete geçen millete ruhunuzla katıldık.

Katılmamıza mani olabilecek şahsi rütbeleri,

mevkileri de genel şerefi kurtarmaya yönelik

bir gaye uğruna feda ettik.

Bunu anlamayıp da milleti hala kendi kafalarının

keyfine göre idare etmeye kalkışan kuvvetler,

artık birer beladır.

Bela çekmeye de bu milletin artık

tahammülü kalmamıştır. 

                             *             *          *

“ Vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet, memlekete ihanettir.

                                                                      Mustafa Kemal ATATÜRK

 

 

    

Yayın Tarihi
07.11.2009
Bu makale 1544 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!