Yerel seçimler yaklaştıkça parti liderleri dolaşmaya başladı.
Hep birbirlerine sallıyor.
İşin ilginci meydanlar yerini stadyumlar aldı.
Bir de amigolar çıktı meydana.
Aynen güreş meydanın da ki cazgırlar misali.
Hepsi duygusal. Para şıkırtısı ile sektör haline geldi.
Sistemli bağırmalar sistemli tezahüratlar.
Tabii ki liderlerinde ağzı kulağında.
Seyirci bağırıyor.” Türkiye seninle gurur duyuyor.”
Esas oğlan bağırıyor” Asıl ben sizle guru duyuyorum.”
Bir diğeri diyor ki “ Kürt sorunun çözülmesi uğruna başkanlığı dahi bırakırım. ”Ucuz kahramanlığa gerek yok.
Dış güçler istemediği sürece olmayan Kürt sorunu nasıl çözülecek.
Sorun yok ki.
Aynı diğer liderin söylediği gibi.
Bu ülke de Kürt sorunu yok.
Senin ota doğu da lider ülke konumuna gelmemen için terör var.
Taşeron Ermeni örgütü var.
Yani yıllar öncesinin Asala örgütü devam.
Yani Çillerin bitirdiği örgüt.
1919 da Samsun’dan başlayan Kurtuluş savaşın da Atatürk arkasına aldığı silahsız topsuz, tüfeksiz, oraklı, nacaklı fakir yoksul halkı ile yedi düveli denize döküp bu vatanı kurtarmadı mı?
Ya şimdi dünyanın dördüncü büyük ordusuna ve teknolojisine sahip ordu dağdaki üç beş teröristle başa çıkamıyor öyle mi?
Bırakın bu işleri. Kimi kandırıyorsunuz siz.
Değişen yıllardır bir şey var mı?
Yıllar geçtikçe aynı tas aynı hamam.
Yazık şehit kanlarına.
Bu topraklar için yatan vatanın evlatlarına.
Yazık ekonomik kayıplara.
Yazık bu ülkenin işsiz gezen gençlerine.
Sebep verdiğiniz beyin göçlerine.
Siz siyasetinize devam edin.
Elbet bir gün çözersiniz.