Bu başlık da nereden çıktı, turizmin yeni çeşidimi diyeceksiniz.
Bir Turizm internet gazete sayfalarında gezinirken bir habere rastladım.
Haber başlığı aynen şu “Misafire göre otel yapılıyor”
A.A haber ajansına yapılan bu açıklama bir otel zincir üst düzey yetkilisi Umman Çetinbaş tarafından yapılmış.
Çıkan yazının özü kısaca şöyle.
Ülkede ki krize rağmen Antalya ve Bodrum kıyı bandında otel ve yatak sayılarını yükselttiklerini, otel inkişaflarını da turist milliyetlerine göre yaptıklarını, yatırımcıyı da buna göre yönlendirerek doğru seçim(!) yaptıklarını söylüyor.
Acaba bu zat-ı muhterem doğru mu söylüyor, yoksa . . . .
Burada turizm kamuoyuna bir tartışma ortamı çıkmış olmuyor mu?
Bu satırlar ile tartışmayı başlatalım isterseniz.
Aynı bölgede yer alan zincir otel işletmeciliği doğru mu?
Milliyet grubu talebine göre otel yapmak hem yatırımcı için hem bölge için doğru mu?
Aynı bölge de zincir otel fiyat politikası menfi durum yaratmıyor mu?
Aynı bölge de zincir otel sayısının artması, yanlış profil otel yatırımının yapılması, yatak fazlalığının talebi geçmesi zarar vermez mi?
Her yıl, Dünya Turizm Örgütü (WTO) yıllık otel doluluk oranlarını açıklar.
Antalya ve Türkiye doluluk oranları ise bu rakamların çok altında kalır.
Bu konuları açmanın, tartışmanın artık zamanı gelmedi mi?
Bilinçsizce gerçekleştirilen tesis yatırımları ve artan yatak kapasiteleri ile akabinde doğan çevre katliamlarını oturup tartışmak gerekmez mi?
Yoksa üç beş zincir yatırımcısının borazanını çalan, günü kurtarmak isteyen, bu sektörde takım arkadaşlarının işsiz kalmasına sektörden kopmasına, hizmet kalitesinin düşmesine göz yumanların basında övünürcesine demeç vermesi doğrumudur?
Gelin turizmin profesyonelleri, tüm turizm dergi, internet sayfalarında köşe yazanlar.
Hep birlikte, ülke ve bölge turizmi geleceği için bu konularda tartışalım.
Bırakın kapalı kapılar ardındaki kalıplaşmış dernek toplantılarını, konferansları.
Herkesin, bulunduğu ortamda, herkesin okuyacağı, gizli kalmayacağı internet ortamında tartışmak daha doğru değil mi?
Buyurun o gün bugündür.