Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin BÖCEK’in gündeme getirdiği “Turistten alınacak ayak bastı parasının konaklama fiyatlarının içine dahil edilmesi” teklifi Belediyelere ek hizmet geliri olarak yansıması teklifi sektör de hiç şüphesiz ki tartışmalara neden olacaktır.
Sadece konaklama tesis fiyatlarına yansıması acaba doğrumu?
Kent havalimanına inen, kalkan milyonlarca yolcu uçakları şehrin günlük yaşamında hava kirliliği(egzost) ve gürültü kirliği yaratması, acaba menfi yönde etkiliyor mu sorusunu da akla getiriyor mu?
Acaba Hava limanı, otel transferleri ve günlük turlar da araçların çiğnediği asfalt yıpranma maliyetleri, yerel yönetimlere maliyet getiriyor mu?
Şu unutulmamalıdır ki, Türkiye’de bilhassa Antalya, Güneş, kum, deniz ve tarihi kültür hayatı ile çok ucuz pazarlanıp değerinin altında satılmaktadır.
Değerlendirilmesi gerekilen konu sadece Konaklama sektörü değil, acente ve ulaşım sektörlerinin de Büyükşehir Belediyesi vergilendirmesi payına ortak olmalarıdır.
Kısacası şu dur ki Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in gündeme getirdiği bu öneri ivedilik ile ciddi bir şekilde değerlendirilmelidir.
KENTİN TURİZMDEN YARARLANDIRILMASI
Avrupa kentlilik bilincine ulaşmak ve turizmden ekonomik pay almak için, öncelikle doğru bilinen yanlışlıkların önüne geçip ezber bozmakla gerçekleşir.
Sivil toplum örgütlerinin, ATSO, AESOB ve diğer kurumların toplumun gelişimine ve katılımcılığına önem vermesi ile gerçekleşir.
Kent vizyonu tercihi, sadece Kültür ve turizme bağlı kalmamalı, turistin ilgi alanları yapılacak ARGE çalışmaları ile tespit edilip, genişletilmeli, günlük turlar ile konaklama tesisler dışına çıkarılmalı, kentin ve esnafın pay alması sağlanmalıdır.
Tartışılması gereken bir konu ise tesislerde HD(her şey) sistemi uygulamasının tartışmaya alınmasıdır.
Uygulamanın ne getirdiği ne götürdüğü tüm sektör temsilcileri haricinde, akademisyenler ve bilhassa kent halkı tarafından masaya yatırılmalıdır.
Turizm merkezlerindeki Belediye hizmetleri, pasta dilimleri paylaşıldıkça ve adilane bir şekilde vergilendirildikçe büyüyecektir.
Yoksa Antalya Kültür ve Turizminden faydalanan konaklama, acente, ulaşım şirketleri merkezleri, Antalya ve yurt dışında olduğundan dolayı her türlü gelir kazançları dışarı kaymaktadır.
Tarifeli uçak ile gelen gelir düzeyi yüksek turistler bile İstanbul da sayılarak Antalya’ya aktarmalı gelmektedir.
Artık Antalya gelen turist kafasını sayma yerine, kaliteli gelir düzeyi yüksek turisti getirme çareleri aranarak ekonomik girdiler yükseltmelidir.
Turizm sektörü başta olmak üzere, esnaf, halk ve Belediyeler, bilinçlendirilmeli hizmet standartları yükseltilmelidir.