Kent merkezin de hiçbir hazırlık yok.
Duyduğum bu kaygıları hiçbir Belediye’ye sallamak için yazmıyorum.
Üstüne alınan alınsın bu da böyle biline.
Yalnız orta da bir şey var anlaşılmayan.
Her hangi bir olumsuz bildirimde, birbirlerinin üstüne atmak moda olmuş.
Orası bize ait değil, biz çöp toplarız, diğer belediye yolları süpürür!
O işgaliye bilmem ne belediyesine ait onun zabıta sınırında.
Kaldırım, yol bozukluğu bizde değil! Biz aralara karışırız.
Yollar yamalı bohça. Araçlar,langur lungur,kafan tavana çarpar.
Hiç mi gelişme olmaz yol mühendisliğinde. Bre insan oğlu.
Eskiden ne derlerdi. “Hiç olamazsan kaldırım mühendisi ol” derler adama.
Ya, arkatlı projeli apartmanlarda ki esnaf işgaline ne demeli?
Kaldırımda seyyar işgalleri, kağıt toplacılar, dilenciler.
Çalışan departmanlar, park bahçeler, mezarlık, sağlık, temizlik.
UKOME, Fen işleri, Kent tarihi, tanıtım, bakım, Kültür hizmetleri sınıfta kalan.
Şimdi Kent merkezin de sadede gelelim isterseniz.
Turizm uluslar arası fuarlar bitti. Tanıtım, pazarlama bitti.
Sıra geldi kentin cazibesine. Turisti kente indirmeye.
Kaleiçi tarihi, Kesik Minare, Yivli Minare, resterasyon da.
Üç kapılar girişinde ki, engelli köprüsü kalktı, tekerlik araba ile girilmiyor.
Tarihi surlar ve eserler ışıklandırılması çok eksik.
Atatürk caddesi, Kale surları önünde ki kaldırım delik deşik.
Surların içinde arabalar park ediliyor. Çiçeklendirilemez mi?
Karakaş cami yanı tenekelerle çevrili pis bir görünümde.
Cumhuriyet meydanı, seyir terası alt tarafı mezbelelik, pislik bir manzara içinde. Pis bahçeler, muşamba damlı yıkık evler.
Karaalioğlu/Yenikapı girişinde ne Park, ne de şehir seyir terası levhası ve bilgisi var.
Lara halk plajları pislik ve pejmürde.
Yerli Halk hizmete layık değil mi?
Konyaaltı plajları, Varyant, Beach Park yapımı hızlandırılmalı.
Olbia(Mini City) alanı, Antalya’nın ilk yerleşim alanı olan antik kente neler yapılacak, kimlere veridi ki yıkımlar yapılıyor?
Turizm sezonu başlarken; zannımca kimsenin umurunda değil ANTALYA