Söz de turizm kenti Antalya.
Ülke’nin en fazla yatak kapasitesine sahip.
Turizm döviz girdisinin yüzde 62’si ile ses getiren bir kent.
Toplanan vergiler, Ankara, oradan da mega kent İstanbul’a.
İstanbul da ise oy uğruna artık fantezi yatırımlar başlıyor.
Yok Haliç’in temizlenmesi için Boğazdan su aktar.
Yok üçüncü Boğaz köprüsü ve Havalimanı yatırımı.
Yok Marmaray alt geçit projesi.
Taksim Meydanı araç trafiğine kapatılsın, alt geçitler yapılsın.
Tabii en fazla nüfus ve yüksek oy oranı hükümete buradan çıkıyor.
Bütün yatırımlar İstanbul’a.
Antalya dışında ki yatırımlardan, bize ne diyor, Antalya vergi mükellefi.
Baktığımız da Antalya’ya, yıllara ötelenen projeler.
Nerede batı çevre yolu, hani stadyum, nerede hipodrom?
Kent içi cazibe alanları niye yarım?
Hani kentin doğu ilçelerine raylı yolcu ve nakliye taşımacılığı?
Kaleiçi sokak taşları ayak burkuyor, antik liman tamamlanamıyor.
İniş asansörü yasaklara takılı, sokak yönlendirme levhaları eksik.
Hizmet eksikliğini gidermek için, sözde KALBİR kurulacaktı.
O da Büyükşehir ve Muratpaşa belediye meclislerine takıldı.
Gerçi o hizmet birlik yasası ise güdük ve sakıncalı.
Yine sınırları içerisinde vatandaşın gayri menkullerine göz dikilmiş.
Yıllar önce yapıldığı gibi mahkeme kararları ile düşük bedeller ile kamulaştırma senaryosu.
Her şey seçim ekonomisine dayalı rant kokuyor.
Parası olan ucuz mülk alarak malına mal katacak.
Restore edecek sonra kapılarına kilit vurarak rant yapmasını bekleyecek.
Belli başlı holdinglerin dün yaptığı gibi.
Eski adı İskele bugün ki adı ile antik liman hani cazibe merkezi haline döndürülecek yerli ve yabancı turizme açılacaktı.
Restoresi bitirilemeyen, gezi yollarına sokak aralarına atılan masa ve iskemleler. Bunlar da yetmezmiş gibi Belediyenin kendi yeri oyuncak müzesi önüne konulan biletçi kulübesi ve hurda kayık enkazı.
Bu kadar sevimsizlik ve zevksizliğin tavan yapması ancak masa başı memur zihniyetinde rastlanır.
Nasıl cazibe merkezi haline getireceksiniz Kaleiçi’ni.
Antalya yaşayanı ne iktidardan ne de yerel yönetimlerden memnun.
Yerel yönetim seçimlerinde kime oy vereceğini dahi bilmiyor.
Kararsız oy oranı arttıkça oy kullanım oranı da artacak, partiler üye sayılarına göre oy alacak böyle gidişle.
Onu içinde bazı partiler üye kaydı için bilboardlara ilan veriyor.
Ötekilerde ev gezmelerine başladı şimdiden eli pastalı börekli.
Yani sizin anlayacağınız eski tas eski hamam.