Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nden bilgi almak vatandaşlık hakkımız.
Antalya kent merkezinde ki eski ve yeni tramvay yolu raylı sisteme ait bir yoldur. Bu yol karayolu değildir. Dolayısı ile de 2918 sayılı yasaya kapsamı içine girmez. Tabii ki Trafik denetimine de tabi değildir. Bu ray döşenmiş yol Büyükşehir Belediyesine ait özel olarak raylı sisteme tahsis edilmiş bir yoldur. Burada ki müdahaleler de Belediye Zabıtaları tarafından yapılır. Ancak hemzemin geçit ve kavşaklarda olan kazalara Trafik polisi müdahale edebilir.
Buraya kadar doğrumu, değil mi?
Daha bir hafta önceki yazımda kent trafiğinde ki bazı aksaklılıkları gündeme getirmiştim.
İşte size yeni bir örnek.15 Haziran Cuma günü saat 10.oo civarın da yaşadığımız bir olay.
Kalekapısı semtinde işlerimi halletmek üzere oğlumun kullandığı motosiklet ile tramvay yolu üzerinde motosikletli gelen trafik polisinin dur uyarısına uyarak tramvay durağı önünde durduk(ayrıca da hemzemin geçit değil). Ehliyet, ruhsat, sordu. Kask, ruhsat, muayene, ehliyet, her şey tamam. Tramvay yolunda gitmekten ceza yazacağım dedi.
Biz de, bu raylı sistem yolu, 2918 sayılı karayolu değil, sizin görev yetki alanınız da değil dedik.
Bu arada kibarca bunları karşılıklı konuşurken, memur arkadaş agresifleşmeye başladı. Ceza makbuzunu imzalayın dedi. Orada neyin yazılı hangi maddenin numaraya göre ne ifade ettiğini sorunca size bir de itirazdan ve kaçmaktan bir madde daha ekleyeyim de cezanız 226 TL çıksın da görün dedi.
Şimdi sormak lazım, söz de işlenmiş suçun üstüne işlenmemiş suçu da ekleyebilme yetkisi var mıdır?
Tabii ki oğlum da bak biz buradayız, kaçmadık, yukarıda direkte mobese cihazı da var, biz sadece makbuzun ne ifade ettiğini bilmeden imzalamıyoruz ehliyette yazılı ikamet adresine gönderin dedik. Hatta oğlum, baba kaçmadığımıza dair memur beyin yanında benim fotoğrafımı çek deyince. Başına öğle bir iş açarım ki görürsün diye de bir de tehdit savurdu.
Bekleyeceğiz ve de göreceğiz. Adrese gelecek ceza tutanağında ki ceza maddesi ve miktarını.
Yapılacak herhangi bir haksızlıkta başvurulan bağımsız Antalya mahkemeleri ne karar verecek. Onu da göreceğiz.
Bu keyfi uygulamalara ne gibi müdahaleler gelecek onu da göreceğiz.
Bulunduğumuz geçmiş dönemlerde ki belli sivil toplum örgütleri ve turizmde ki saygın yerimiz ve 35 yıla yakın çeşitli gazete ve dergilerde ki köşe yazarlığı ve yorumculuğumuz ile bu gerçekleri yazıya dökmemizin yegane amacı Antalya’nın her şeyin iyisine layık olmasına yardımcı olmaktır.
İki hafta önce yazdığım köşe de ki Düzlerçamı mesire yeri ile ilgili yazıma göstermiş olduğu yakın ilgiden dolayı Sayın Valim Ahmet Altıparmak ve Orman Bölge Müdürlüğü’ne teşekkürlerimi sunuyorum.
Buradan kamuoyunu bilgilendirmek için artık Düzlerçamı’nın eskisinden daha bakımlı olacağını yetkililerin verdiği sözü de sizler aktarmak istiyorum.