Her kafadan çıkan ses yıllardır aynı.
AB’ye uyum sağlamamız lazım.
Ama nasıl?
Her şeye örnek olan, turizmin sözde başkenti Antalya öncelikli olması lazım değil mi?
Nerde.
Bakın kentin haline.
Havalar ısındığında başlar kentin sokaklarında Telekom, Tedaş, Asat kazıları.
O yetmezmiş gibi sürekli değişir kaldırım taşları.
Caddeler kapanır, insanlar pişer araçların içinde.
Kendi memleketinde. Beklemekten çeker gâvur eziyetini, kabir azabını.
Bakarsın yanından yarım saatte bir tramvay geçer koca yoldan içinde üç beş kişi ile.
Seyredersin tek şeritli kuyruktaki arabanın içinde öküzün trene baktığı gibi tramvayı.
Gülersin ağlanacak haline.
İnsanlar sırf trafik keşmekeşinden kurtulmak için artık motosikleti çözüm bulur.
Cebindeki yılların ehliyeti yetmezmiş gibi birde motosiklet ehliyeti ister beyaz şapkalılar.
Soramazsın onlara nedir AB ülkelerinde durum diye. Birde azar işitirsin üstüne üstlük.
Durum açıktır, vitessiz motosikletler belli motor gücüne kadar ehliyetsiz kullanılır AB’de.
Sorarsın kendi kendine nerde kaldı bizim AB uyum kurallarımız.
İlle de ehliyet. İlle de ehliyet. Yoksa ehliyetsiz muamelesi görürsün beyaz şapkalıdan
“Ben bilmem merkez bilir” diye başladı mı “çık’a” gerisi malum yüklenir motosiklet çekiciye. Onlar da ekmek yiyecek ya (!)
Kim aldırış eder ki, ülke ekonomisinde yakıt tasarrufuna, hava kirliliğine, trafik keşmekeşine, park sorununa. Tüm bunları ortadan kaldıran motosiklet kullanımını özendirileceğine trafik kontrolleri ile vatandaşı canından bezdirmek daha iyi.
Kontrollerde bak ruhsata fenni muayeneye, sigortaya, bak farı yanıyor mu, kask takmış mı, egzozu ses çıkarıyor mu? Gerisi fasa fiso. Niye sıkboğaz ediyorsun vatandaşı ehliyetin yeter mi yetmez mi diye.
Devletin bütçe açığını mı kapatıyorsun, kimlere şirin gözüküyorsun makbuz doldurarak.
Açılımlar layık gördüğün doğu ve güney doğu illerin de niye doldurmuyorsunuz makbuzları?
Orada ki açılımlı ayrıcalıklı vatandaşların da, burada ki insanlar ise bütçe açığını kapatan meyve ağaçları mı?
AB’ye uyum sağlayacaksan, önce trafik keşmekeşini önleyecek, çevre, doğa ve de küresel ısınmaya dur deyip bir nebze Avrupalı olacaksan uyum kurallarına ayak uydur.
Nasıl Karayollarında hız limitlerine iyileştirme yaptıysan.
İnsan hayatını da kolaylaştır şehirler de.
Biz insanlar artık isyan etmeye başladık. Düzensizlikten kuralsızlıktan.
Keşke herkes bisiklete, motosiklete binse de çevreyi korusak. Kötümü olur.