9.ncu Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman DEMİREL’i Güniz sokakta ki evinde ziyaretimizde şunu söylemişti. “Beni her iktidardan zorla uzaklaştırdıklarından sonra, dönüşüme Cumhuriyet meydanın da karşılayan Antalyalılar heyecan verdi, sahip çıktı, siyasete devam etmemi sağladı.” Diye cümle kullanması ülkenin siyasi tarihinde ki Antalya’nın yerine dikkat çekmişti.
Acil şifalar ve sağlık versin ki Deniz BAYKAL’da Atatürk’ün kurduğu CHP’ye Genel Başkan olarak da aynen Süleyman Demirel gibi bu ülkeye bir Antalya’lı olarak hizmetler verdi.
Demek oluyor ki Antalya, ülke siyasetine hizmetler vermiş, yönlendirmiş yerel yönetimlerde de ender siyasetçiler yetiştirmiş bir kenttir.
Cumhuriyet tarihimizde ki kurulan hükümetler bazı dönemlerde tek partili bazı dönemlerde de çok partili koalisyonlardan oluştu.
Her iki konumda ki hükümetler ülkede ki dinci tarikatlara müsamahalı davranışlarda bulundular zaman, zaman. İşte yanlışlık burada idi.
Fakat nüfus olarak çoğunluğu Müslüman olan bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti hiçbir zaman ne demokratik yönetiminden ne laik yaşamından vazgeçme niyetinde olmadığını, ne solda ki ne de merkez sağda ki siyasi partilerle buna müsaade etmediler.
Son yıllarda dış küresel güçlerin ülke üzerindeki ekonomik baskıları, terör örgütlerine silah yardımı yanında ülke içindeki uzun yıllar din maskesi altında yapılanan FETÖ örgütünün gün yüzüne çıkması, ülkede ki diğer dini tarikatlara dikkat çekmiştir.
Bugün ülkede ki tüm tarikatların mercek altına alınması gerçeği gündeme gelmiştir.
Yurdun her köşesinde yüz binlerce şehit verilen Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin Demokratik ve Laik yapısını değiştirmeye kalkanlara hiçbir zaman müsaade edilmeyecektir.
Millet, Vatan ve Bayrak bütünlüğü, birliği ön plana çıkarılarak birbirine sarılma zamanı gelmiştir.
Bu gerçeği bilerek ve önemseyerek artık ülkenin geleceğine ve bekasına hainlik yapacak, şahsi menfaatlerini ön plana çıkararak ihanet edecekler artık bu ülkede barınamayacaktır.