Yerel seçimlere kısa süre kaldığı bu aylar da mevcut Belediye Başkanları görücüye çıkmış yeni gelin adayları gibi.
Oradan oraya koşturuyorlar, seçmenle sarmaş dolaş, mevlitler, düğünler, açılışlar, festivaller, güreşler vs,vs .
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”
Ata sözü, tam anlamı ile döneminde yapılan kalıcı, toplum yararına faydalı, elzem hizmetlerin tekrar dimağlarda canlandırmasını sağlar.
Günümüzde yıllarca seçilerek görev almış Belediye Başkanlarından kimileri yerlerini ve makamlarını korumak ister, kimi daha yüksek makamlara çıkmak ister.
Seçmen karakteristik özelliği ile futbol takımı tutar gibi partisel, siyasi içgüdülerine göre körü körüne saplantı derecesinde biat eder, kimine göre kentine, ilçesine verdiği hizmet ile tarafsız dürüst kişi değerlendirmesine göre güvendiği, taktir ettiği yöneticisini seçer.
Antalya, Ülkede kozmopolit seçmen kitlesi ile ender siyasi değişken seçiciliğini doğru orantılı olarak gösteren bir kenttir.
Yıllarca, yerel seçimlerde seçme konusunda doğruyu bulma çabası içine girmiş, kah zaman bir dönem yanılgı içine düşmüş yerel yöneticisini değiştirmiş, kah zaman uzun dönemler aynı kişiler ile devam etmiştir.
Fakat uzun yıllarda doyuma ulaşmış, şahsi çıkarları ağırlık kazanarak artık dürüstlük ilkelerinden çıkmış yöneticilerini de tabiri caizse alaşağı etmiştir.
Bu yerel seçimler çok önemlidir Antalya için.
İlçe Belediye Başkanlık seçimlerinin yanında Anakent Belediye Başkanlığı çok daha fazla önem kazanmaktadır.
Antalya’da durum değerlendirmesi yapılacak olursak. Kuzey çevre yolu ile Alanya’ya paralel yol açma çalışmaları, raylı sistem ağı genişletme kredileri ile büyük borçlar altına girmiş, otogar yanı kentin silueti olsun diye fuzuli cami yapım işi, Boğa çayı, Boğaz kent çayları yat liman projelerine, otogar ve toptancı hal taşınma yatırımlarına, kent müzesi, millet bahçesi ilçe yayla ve köy yolları asfalt çalışmalarına girerek büyük borçlar ve kredilerin altına girmiş bir Büyükşehir Belediyesine kim talip olur. İktidar partisinin Ankara, İstanbul gibi Büyükşehirler belediyelerinin denetimsiz, kontrolsüz çapta büyük borçlanmalarına göz yumması hep bu yüzdendir. Hangi parti ve yönetici talip olursa olsun bu borçların altından kalkamaz.
Bir önceki Mustafa Akaydın dönemi tam bir örnektir. Akaydın hiçbir şey gerçekleştirmediği gibi sürekli borç edebiyatı yaparak kenti sükut-u hayale uğratmıştır...
Büyük ihtimal ile yine Cumhur ittifakı ve Millet ittifakları yerel yönetim seçimlerinde de kurulacaktır.
Bu ittifaklarda dikkat edilecek tek konu yıpranmış, yüzlerini eskitmiş, sözlerini tutamayan, hizmet üretemeyen, vizyonu yeterli olmayan kişiler ile yola çıkmamaktır. Millet ittifakı partileri eğer yerel yönetim seçimlerinde kişi seçimlerinde başarısız olursa, milletin güvenini, umutlarını yıkar.