Yanında olmayan bir maç idi.
Başakşehir, bu ligin en kolektif futbolu sistemle oynayan takımı.
Lige baktığınız da Galatasaray’a 4, Beşiktaş’a 3 gol atarak galip gelmiş.
Bu maç seyir zevki yüksek tempo da oynandı.
Maça gelen seyirciler büyük keyif aldı.
Her zaman ki gibi Emre Belezoğlu’nun maç kurallarını çok bilmiş ukalalığı zaman, zaman maçı gerdi. Lüzumsuz olarak seyirci tepkisine neden oldu.
Ne yazık ki Abdullah Avcı’nın da Emre’ye uyması, hakem Ali Palabıyık’ı sinirlendirse bile bu hareketlere taviz göstermesine bir anlam veremedik.
Bu tür futbolcuların hırçınlıktan öte, çirkefleşmeleri ve hocalarının bu tür hareketlere göz yummaları çok yanlış.
Maça iyi başlayan ve ilk yarı ki oyunu ile seyircinin desteğini ve taktirini kazanan Antalyaspor, ne yazık ki son 20 dakika da oyundan düştü.
Kaleci Ferhat, genelde iyi performans sergilemesine rağmen, iki pozisyon hatası yüzünden hatalı biri sayılmayan gol Adobayar’dan diğeri ise Napoleoni’den yediği gol. Her ikisi de yerden, çapraz ve yavaş giden toplar. Tekrarını izlerse yatarak veya ayakları ile bu topları çıkarabilirdi. Çok çalışması ve refleksini kullanması lazım.
Celustka, sakatlanıncaya kadar başarılı, Salih ise cansiperane her şeyini oyuna verdi. Motta, zaman, zaman zorlandı, Diego ise kesicilik konusunda iyi ama oyun kurmak için uzun toplarda eskisi kadar isabetli değil.
Charles ve Sandro orta alan da mücadeleci fakat kazandıkları topu oyuna hemen sokamadıkları için ikili mücadele de kaptırıyorlar ve defansı sıkıntıya sokuyorlar. Çok sık kenar yönetimce uyarılmalıdır. İki hatanın biri Sandro diğeri ise Yekta’dan geldi. İki pozisyon da gol oluyordu.
Deniz Kadah yine mücadeleci ve çalışkan M’billa gayretli fakat her ikili mücadelede faullu oynuyor ve sarı kart görüyor.
El Kabir gücünü 90 dakikaya yayması lazım ve tek vuruşlarını isabetli yaparsa değişmez eleman olur.
Eto’o her zaman ki gibi tecrübesi ile takımı yönetti ama son maçlar da isabetli pas yüzdesi düşmeye başladı. Dikkatli vuruşlar yapması lazım, çünkü atağa kalkan takım pas hatası yüzünden kontratak yiyor.
Yine de teşekkürler Rıza hocam ve Antalyasporum.