Rusya pazarı MİTT ve THY’ye önerim

Berlin ITB’nin hemen ardından Moskova MITT Turizm Fuarı’na koşan turizmcilerimiz tıpkı Almanya’da olduğu gibi Rusya pazarını da fethettiler diyebilirim. İşlerimin yoğunluğu nedeniyle bu sene Moskova’ya gidemedim. Yazarımız Mehmet Ali Dim ve turizmcilerden aldığım bilgiler gösteriyor ki bu sene Rusya pazarının da galibi Türkiye olacak.

Ajanslardan ve kendi kaynaklarımızdan gelen haberlerin fotoğraf karelerini inceledim. Görünüyor ki Rusya pazarında da Antalyalı turizmciler tecrübelerini ortaya koyarak ekip çalışması yaparak bölgenin ön plana çıkmasını sağlamışlar.

Aldığım bilgiye göre fuarda Rusya gümrüğü yine Türkiye’ye daha doğrusu bir İngiliz firmasının organize ettiği MITT’e katılan turizmcilerimize kazık atmış ve tanıtan malzemelerimizi ülkeye sokmamış. Bence bu kazığın tek sebebi MITT’den bir hafta önce devlet tarafından organize edilen turizm fuarına Türkiye’nin az firmayla katılmasıdır. Biz enerjimizi daha çok MITT’e harcadığımız için oraya katılanlar sabote ediliyor. Diğer fuara katılanlar da zaten mesela TEZTOUR gibi MITT’e katılmıyor. Moskova yönetimi Türkleri bu yaptırımla kendi yaptıkları fuara katılmaya zorluyor adeta ve bunu uzun zamandan beri de yapıyor. Hatta Rusya’da faaliyet gösteren acentelere de bu yüzden bazı zorluklar çıkarıyorlar.

Ama her şeye rağmen Türkiye yine başarı gösterip bu eksikliği fazla fark ettirmeden fuarda Rusların gözdesi olmayı başarmıştır.

Gerek Almanların gerekse Rusların Antalya zaten gözdesi bir bölge. Ancak Antalya kadar hatta çok daha güzel kıyılara sahip Ege Bölgesi’nin fuarlarda Antalya kadar ön plana çıkamaması dikkatlerimizden hiç kaçmıyor.

Bölgede görev yapan bir gazeteci olarak Antalya’nın başarıları elbette beni mutlu ediyor ancak ülkemin diğer değerlerinin sunumdan yoksun, hak ettiği şekilde Antalya’nın gösterdiği başarıyı gösterememesi beni gerçekten üzüyor.

Bu sene TUI gibi bir dünya devinin Rusya pazarına girmiş olması da Antalya için çok ciddi bir şanstır. Çünkü TUI Antalya’yı ve özellikle tanıtım da ve fuar çalışmalarında gerekli etkiyi gösteremeyen Ege’nin cenneti andıran sahillerini çok iyi pazarlıyor ve ayrıca buralar da yatırımı olması da bizim önemimizi bir kat daha artıyor.

Ruslar Antalya’yı ikinci vatanları olarak görüyor ve çok seviyorlar. Bir gelen birkaç kez daha geliyor hatta bazıları tatilden sonra mal mülk alıp yerleşiyor. Bizim en büyük hatamız bu tür avantajları paraya çevirmekte zayıf davranıyoruz. Ya da kısa yoldan köşe dönme mantığı içinde elimize geçirdiğimiz misafirleri dolar gibi görüp kazıklamak istiyoruz.

Paraya çevirmekten kastım, alternatif turizm yaparak yani turizmi çeşitlendirerek gelen konuklara daha fazla para harcatmak. Kastım zaten otelden güç bela çıkan misafirleri zorla bir yerlere sokarak kazıklamak değil.

Bu sene Antalya iki konuya çok ama çok dikkat etmelidir. Biri, kent güvenliği, diğeri güvenli alış veriş. Hizmet ve servis kalitemizde sorun yok. Mutfaklarımız harika ve zengin çeşitlere sahip. Tesislerimiz oldukça yeni ve pırıl pırıl. O halde yapılacak şey gelen bir insanı güvenli bir şekilde karşılayıp, mutlu bir şekilde ülkesine dönmelerini sağlamaktır.

Bunun için yerel yönetimlere, kentin güvenliğinden sorumlu olan kurumlara büyük görev düşüyor. Piyasanın denetimini belediyeler yapacak. Sokakları onlar temizleyecek. Güvenliğimiz konusunda gerek polisimizin gerekse jandarmanın son derece titiz olduklarını gece gündüz uyumadıklarını çok iyi biliyorum. Ama yine de çalışmak çok çabalamak lazım.

Cuma yazımda sözünü ettim yine tekrarlayacağım.

Evet bizler gördüğümüz aksaklıkları yazacağız. Başarı varsa onu da alkışlayacağız. Ama şımarmak yok. Rehavet yok.

Yapılacak çok iş var.

Sayın Vali Alaaddin Yüksel her sezon öncesi İl Turizm Tanıtma Konseyi’ni topluyor. Fuarların değerlendirmesini yapıp tüm kurumları gerekli çalışmaları yapmak ve tedbirler almak üzere uyarıyor.

Yine yapacaktır böyle bir toplantı. Yapılmalı da…

Antalya yakaladığı bu sinerjiyle hedefinin çok daha üstüne çıkacaktır.

Her iki büyük turizm fuarında başarı gösteren Antalya sevdalısı turizm neferlerini kutluyorum.

Umarım bozulmayız.

Umarım emeklerimiz boşa gitmez.

THY’NİN ALKIŞLANACAK TANITIM BAŞARISI

Son yıllarda birçok milli hava yolu şirketi iflas ederken Türk Hava Yolları tam tersi başarıdan başarıya uçuyor. Filosunu genişletip yeni hatlar açarak dünyaya uçuyor. Kevin Costner gibi önemli bir Hollywood yıldızını THY markasıyla buluşturup reklamlarda oynatma başarısını gösterdi. Yetmedi

son olarak özellikle Barselona ve Manchester gibi dünya devi iki futbol takımı ve Yunanistan’daki basketbol takımlarına sponsor oldu. Ayrıca bir çok dünya takımı THY’ye sponsorluk için başvurduğunu öğreniyoruz. Tüm bu yarıntılar gerçekten alkışlanacak bir başarıdır.

Ayrıca bu sene gittiğim Sırbistan ve Almanya gibi önemli kentlerin sokaklarında bilboardlara asılan  THY logolu Türkiye reklamları da etkili bir tanıtım atağıdır. Milli hava yolumuza  da yakışan budur.

Buradan THY yetkililerini bu olağanüstü çalışmalar ve başarılarından dolayı kutlarken küçük bir de önerim olacak. Barselona uçağının adı Manavgat… İyi bir düşünce, teşekkür ediyoruz!

Uçak gittiği yerlerde ülkesinin tanıtımını yaparken ayrıca adıyla o bölgenin de tanıtımına katkı sağlıyor. Bu bağlam da İngilizler Ege bölgesini çok seviyorlar ve Tunceli olan Manchester uçağının da adı mutlaka Fethiye, Bodrum, Marmaris gibi Ege bölgesini çağrıştıran bir isim olmalıdır. Veya Önerdiğim bölgeden zaten uçaklarımızda isim olduğunu biliyoruz biriyle Tunceli adının değişmesi bir taşla tanıtımda iki kuş vurmamıza neden olacaktır. Umarım Tuncelili dostlarım bu öneriden dolayı bana gücenmemişlerdir.

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR