Pazar mektubu…

Berlin dönüşü yazmıştım; iyi başlayan turizm sezonu öncesi ilgili kurumların mutlaka bir masa etrafında toplanarak tedbirler alması gerektiğini... Hatta değerlendirmeler yapmak ve alınacak tedbirleri konuşmak, tartışmak üzere Antalya Valisi Alaaddin Yüksel’in hemen İl Turizm ve Tanıtma Konseyi’ni toplamasını önermiştim. Çağrımın üzerinden bir hafta geçmedi ki Vali Cuma günü konseyi topladı.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti adına benim de içinde olduğum konsey toplantısında önce 2009’u masaya yatırdık. Ardından öncelikli olarak Berlin ve Moskova olmak üzere katıldığımız tüm fuarların değerlendirmesini yaparak 2010’u konuştuk. Son derece verimli bir o kadar da içi moral ve motivasyon dolu bir toplantıydı.

Masanın etrafında turizm sektörünün en etkili isimleri, bürokratlar ve ilgili kurumlar yerlerini almıştı. Cemiyet başkanı sıfatıyla orada olduğum için mesleki eşitliği bozmamak adına konuşmaların basına kapalı bölümünde gündeme gelen detaylara girmeyeceğim.

Sayın Vali Yüksel’i bir kez daha Antalya ve bölge turizmi için gösterdiği üstün performans nedeniyle kutlamak istiyorum.

Toplantıda yaptığım konuşmada da söyledim. Turizmde yaşanan sorunların büyük çoğunluğu yerel yöneticileri ilgilendiren altyapı sıkıntılarıdır. Zaten, hanutçular başta olmak üzere temizlik ve etiket denetimi gibi başlıca temel sorunların büyük çoğunluğu belediyelerimizi ilgilendiriyordu. Sanırım toplantının ikinci ayağı yerel yönetimlerle ayrıca gerçekleştirilecektir diye düşünüyoruz.

Berlin ve Moskova’ya giderek turizmcilere moral kaynağı olan Büyükşehir Belediye Başkanı’nın böylesi önemli bir toplantıya mutlaka kendisi katılması gerekirken genel sekreter yardımcısı düzeyinde katılım sağlamış olması dikkatlerden kaçmadı.

Başkan Akaydın seçildikten sonra sanırım böylesi önemli bir toplantıya ilk kez katılmış olacaktı. Son zamanlarda turizmle ilgili ortaya koymaya çalıştığı projelerde samimi olduğunu göstermesi için bana göre bu tür bilimsel ve önemli toplantılara katılması gerekiyor. Çözüm odaklı olması nedeniyle bu tür toplantılara temsilci göndermek yerine bizzat kendisinin katılması bence Berlin ve Moskova fuarlarına gitmesinden daha faydalıdır.

Umarım Başkan Akaydın bu eleştirimizi dikkate alacaktır ve bundan sonra ihmal ettiği önemli toplantılara bizzat katılarak şehrin sorunlarının çözümüne katkı sağlayacaktır.

Batı çevre yolu çok önemli

Tıpkı Batı Çevreyolu meselesinde olduğu gibi SABAH Akdeniz olarak bölgemizin tüm sorunlarına karşı son derece hassas ve duyarlı yaklaşıyoruz. Bu konuda defalarca haber yaptık. Bu yolun mutlaka hem de gecikmeksizin açılması gerektiğinin altını çizdik. Son olarak bu konuyla ilgili ikisi de CHP’den seçilen Büyükşehir ve Konyaaltı Belediye Başkanlarının buluşmasını haber yaptık.

Haberin çıktığı gün Trabzon’a maça giderken Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile uçakta karşılaştık. Beraberimizde Antalyaspor Kulübü Başkan Vekili işadamı Ali Yılmaz, Antalyaspor Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Altınova İşadamları Derneği Başkanı Hüseyin Acarlıoğlu ve eski ATSO Başkanı Kemal Özgen ile bazı yönetici ve Antalyaspor gönüllüleri vardı.

Acarlıoğlu ve Yılmaz, Akaydın ile ön koltukta yan yana ben de hemen arka koltukta Trabzon’a doğru birlikte havalandık. Oldukça keyfili başlayan uçuşun 20. dakikasından itibaren söz döndü dolaştı yine siyasi konulara geldi.

Bizi hep kendisine muhalefet etmekle suçlayan Akaydın’ın elinde SABAH Akdeniz, manşeti ise ‘Batı Çevreyolu yine çıkmazda’... Hoca hafif arkaya doğru dönerek bana “Batı Çevreyolu çıkmazda değil, tam tersi biz sorunu sözdük, siz haberi yanlış yazmışsınız muhabirlerinize söyleyin konuyu daha dikkatli takip etsin” dedi.

Hafif espriler patladı sağdan soldan biz dinliyoruz can kulağıyla konuşulanları, not ediyoruz. Konu gerçekten de çok önemli. Yanaşıp benim soracağım bir konu kendiliğinden uçakta tartışılmaya başlandı. Gökyüzünde konuşulanlar acaba yere inince ne kadar kıymet taşır, haber olur ben onu düşünürken Başkan eleştirilerine ve açıklamalarına hem de biraz dozajı arttırarak devam etti. Aslında bu görüşmenin basına kapalı olacağını ama bu işi bilinçli olarak birilerinin (Böcek’in) basını yanında getirdiğini söyledi. Devam etti ve kendi partilisi olan bir belediye başkanını seçmenlerine çıkar sağlamakla, rantçılıkla suçladı. “Siz nasıl çözdünüz sorunu, haberin neresi yanlış?” diye sordum. Yanıt “Ben yapar geçerim. Orada sorun yok zaten bir Subaşı planı var, ben onu uygulayıp geçeceğim” oldu. Ben de “Tamam o zaman doğrusu buysa sorun yok haberi yarına düzeltiriz” dedim.

Uçaktan indim. Antalya’yı aradım ve arkadaşlarımdan daha önce belirlediğimiz manşeti değiştirmelerini ve Akaydın’ın uçakta Batı Çevreyolu ile ilgili söylediklerini manşet yapmalarını istedim. Konu ertesi gün “Çevreyolu’nu yapar geçeriz” olarak manşete taşındı ve tüm detaylarıyla işlendi.

Haber çıktıktan sonra olumlu olumsuz pek çok tepki aldım. Yoğun olarak açılması tartışılan “Batı Çevreyolu” etrafındaki rantçılıkla suçlanan arsa sahipleri aradı. Bizim de söyleyeceklerimiz var dediler. Haklılar, pazartesi günü sözü mutlaka onlara vereceğiz. Sonuç olarak bu konuda herkesin kişisel sorunlarını bir kenara bırakarak oradaki arsa sahiplerini de mağdur etmeden Batı Çevreyolu konusunun tatlıya bağlanması ve bir an önce açılması için düğmeye basılmasını bekliyoruz. SABAH Akdeniz olarak konun yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Uçakta tedavi seferberliği...

Trabzon’a şen gittik ancak 2-0 yenilgi hepimizin moralini bozdu. Antalyaspor kupa yolunda bana göre başarı sağlamıştır. Birçok büyük takım bugün yarış dışı kalırken Antalya Türkiye’nin 4 büyük takımı arasında kalmıştır. Mehmet Özdilek’in de söylediği gibi henüz iş bitmedi ve bir 90 dakika daha var. Elenirsek de Antalyasporumuzun canı sağ olsun diyelim ve tekrar dönüş yolunda yaşadıklarımıza geçelim.

Başkan Hasan Akıncıoğlu rahatsızdı ve maça gelemedi. Haliyle Vekili Ali Yılmaz pardon Ali Yıldız (Bu arada Antalya’da iki tane Ali Yılmaz var biri Emniyet Müdürü Ali Yılmaz, diğeri Mevlana Petrol Sahibi Antalyaspor Kulübü Başkan Vekili Ali Yılmaz. Geçenlerde Müdür Yılmaz petrolcü Yılmaz’ın soyadını kendisi Antalya’dan gidene kadar sen “Yıldız” olacaksın diyerek değiştirdiği için ben de Yıldız diye yazdım) kafile başkanıydı.

Havalimanına geldik. Ali Yılmaz (Yıldız) aldı baltayı adeta mağlubiyetin faturasını şak diye 4 kişiye kesiverdi. En ağır cezayı da ilk kez maça giden eski ATSO Başkanı Kemal Özgen’e verdi. Böylece Özgen’e 3 yıl, Ticaret Odası Meclis Üyesi İşadamı Özcan Türköz’e 1 yıl 6 ay, Emin Hesapçıoğlu ve bana 6 ay maça gitmeme cezası verdi Ali Yılmaz (Yıldız)... Tabii tahkime itiraz hakkımız saklıdır.

Böylece şaka ve esprilerle bir birimizi teselli ederek uçağa bindik. Uçağın arka kısmında taraftarlar kapışınca hostesler Ali Yılmaz’dan taraftarları yatıştırmasını istedi, aksi halde uçağın kalkmayacağını söylediler. Neyse araya bizim Emin Altıner girdi ve konu tatlıya bağlandı nihayetinde havalandık. Havalandıktan birkaç dakika sonra yine uçağın arka kısmında bir hareketlenme yaşandı. Öğrendik ki bu sefer eski yöneticilerden İsmet Darıcı fenalaşmış. Önce kulüp doktoru Burhanettin Çalım müdahale etti. Arkasından Ak Parti Antalya Milletvekili Dr.Abdurrahman Arıcı gitti derken yerinden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Mustafa Akaydın fırladı ve “Şimdi Mevlüt Yeni, geçmişte Haşmet Öyken’in yaptığı gibi Akaydın hastayla ilgilenmedi diye yazar en iyisi ben de gidip bakayım” dedi ve son müdahaleyi de Akaydın yaptı. Neyse ki ciddi bir durum yokmuş.

Böylece bizim Trabzon maç seyahatimiz 2-0’lik kazanın dışında sorunsuz olarak neticelenmiş oldu.

Bu arada Trabzonlu misafirperver uçaklara en başta Trabzonlu İşadamı Şadan Eren olmak üzere Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ergun Ata ve “fairplay” yaklaşımı sergileyen Trabzon taraftarına teşekkür ediyorum.

Mutlu pazarlar...

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR