1 milyon rekoruna sevinemedim...

Dün Antalya 1 milyonuncu misafirini törenlerle karşıladı. Yani turizmde sürekli rekor üstüne rekor kıran Antalya kenti böylece bir rekora daha imza koydu ve tüm zamanların ilk 4 ayı havayoluyla gelen misafir sayısı rekorunu kırmış oldu…

Öteden beri havalimanında misafir saymaya, şu kadar geldi bu kadar gitti şeklindeki özellikle  dünkü tarz karşılama törenlerine karşı çıktım ve eleştirel yazılar da kaleme aldım.

Bu yüzden de yapılan karşılama törenlerine hiç gitmedim.

AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır ısrar edince ilk kez 1 milyonuncu turisti karşılamaya ben de gittim.

Bir milyonu temsil eden misafir Hollandalı 3 kişilik bir aileydi. Karşısında kameralı, fotoğraf makineli basın ordusunu gören aile flaşlar patlayınca ilk başta biraz şaşkınlık yaşasa da görevliler “Siz 1 milyonuncu misafirimizsiniz, aynı zamanda rekoru da siz temsil ediyorsunuz, bunun için tören yapılıyor” deyince aile çok mutlu oldu. Oscar yıldızı gibi çiçeklerle karşılanan aileye Antalya Valisi Alaaddin Yüksel içinde bir haftalık tatilinin de olduğu çeşitli hediyeler takdim etti.

Hala havalimanında geleni gideni sayıp haberleştirmeye törenlerle milyonuncu turisti karşılamaya karşı olan biri olarak dünkü törenin bana göre farklı bir anlamı vardı. Belki de beni oraya çeken fark da buydu.

Neydi o fark?

Hep yazıyoruz çiziyoruz turizmi mutlaka 12 aya yaymalıyız diye. Kış dönemi tesislerimiz kapanıyor binlerce insanımız aşsız işsiz kalıyor. Aylardan Nisan ve Antalya’ya sadece havayolu ile 1 milyon yabancı misafir gelmiş. Üstelik 80 bin civarında yabancı misafirin kül bulutları nedeniyle tatilini ertelemesi veya iptal etmesine rağmen.

Vali beyin verdiği bilgilere göre Antalya bu rakamla tüm zamanların yani en yüksek 4 ayı geride bırakıyor, kısacası Antalya bir rekora daha imza atıyor.

Özellikle Antalya bölgesine gelen yabancı misafirlerin sayılarını anlatırken karşımıza bir istatistik çıkar. Çan eğrisi şeklindeki istatistik veriler gösteriyor ki Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları fena değil, Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Ekim, Kasım ve Aralık kötü. Şimdi elimize gelen verilere bakıyoruz ki bizim çan eğrisi artık düzelme yolunda. Turizm 12 aya doğru yayılıyor.

Elbette kimsenin törenine veya sevincine karşı olamam. Benim karşı çıktığım veya eleştirdiğim konu, hizmet etmekle mükellef olanların iş yapmaktan çok şova dönük işlere önem vermeleridir. Mühim olan gelen misafirlerin sorunsuz ve mutlu olarak ülkelerine dönmelerini sağlayacak hizmetleri üretmektir.

Burada Sayın Vali Alaaddin Yüksel’i tenzih ediyorum. Sakın yazdıklarıma alınganlık göstermesin. Keşke bu kenti yöneten özellikle seçilmiş beyefendiler de Vali kadar Antalya’ya bölge turizmine hizmet edebilse. Bana göre bu rekor ve sayılardan bir kişinin böbürlenme hakkı vardır o da Alaaddin Yüksel.

Kimse kusura bakmasın... Yapılanlar ortada... Yapılamayanlar da…

Bu arada bir hakkı daha teslim etmeliyim ki, bu rekorların mimari ve asıl kahramanları elbette cansiperane her şeylerini ortaya koyan turizmcilerimizdir. Onları da zaman zaman eleştirsem de bana göre her zaman alkışların ve övgülerin en iyisini hak ediyorlar.

Antalya’nın altyapısı maalesef bırakın 10 milyonu 1 milyonu bile taşıyacak durumda değil.

İşte bu yüzden dün 1 milyon rekoruna sevinemedim…

Bizim seçilmişlerimiz, fakirlik edebiyatı yaparak kentin sorunlarını kaderine terk ederken maalesef  TV’lerde boy gösterebilecekleri üstlerine hiç de vazife olmayan yarışmalara ve projelere kaynak bulabiliyor. Artistlerle kol kola kentin kaynaklarını nasıl hoyratça harcadıklarına hepimiz tanık oluyoruz.

Vay Antalyam vay!

Hiç kimsenin televolelerde boy göstermesine, televizyonlara çıkmak için reytingi yüksek yarışmalarla birilerine kıyaklar yapmasına razı değiliz.

Bir kentin tüm bu saydıklarımdan daha öncelikli sorunları varken o zaman olup bitenlere seyirci mi olmamız lazım.

Turizmci bu kente binbir emekle misafir getirmeye çalışırken beyefendilerin fakirlik edebiyatı yaparak televolelerde boy gösterip yan gelip yatmaya hakkı yoktur.

Böylesi bir dönemde 1 milyon misafirin kolay gelmediğini bilen biliyor.

Bir kentte yükü sadece sektör ve birkaç kişinin üstüne yıkmak büyük haksızlık.

Turizmin altyapıya dayalı sorunlarını çözmek için elini taşın altına koyması gerekenler en başta seçilmişlerdir.

Zaten onların emeği ve yüzleri olmadığı için dün havalimanında rekor kırdığımız 1 milyonuncu misafiri karşılamaya gelemediler.

Vah Antalyam vah...

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
29.04.2010
Bu makale 2217 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Mevlut Yeni onumuzdeki donem AKP Antalya milletvekili adayi degil ise bana da Ragip Gurbuz demesinler.

Ragip Gurbuz 03.05.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!