Bir çılgın adam Selahattin Çiçek

Seneler önce Alanya’dan Antalya’ya geldiğimde Selahattin Çiçek adında kendi imkanlarıyla okul yaptırmaya çalışan bir adamla tanıştım. “Adamla” diyorum çünkü bu şehirde adam gibi adam diyebileceğimiz birkaç kişi varsa bunlardan biri Selahattin Çiçek…

Sevenleri vardır, sevmeyenleri de…

Hatta dünya görüşümüz kendisiyle aynı da değildir.

Zaten herkesi kendi kalıbınıza sokmaya çalıştığınız vakit demokrat olmaktan veya insana saygıdan söz etmek mümkün değildir.

Selahattin Çiçek ve bir grup eğitim gönüllüsü AKEV Koleji’ni kurdu ve bugün 5 bin öğrencimiz bu güzide eğitim kurumumuzdan mezun olmuş ve ülkemize kentimize hizmet etmekle meşgul.

Çiçek ve eğitim gönüllüsü yol arkadaşlarını 20 seneyi aşkındır yakından izleyen bir gazeteciyim.

AKEV eğitim kurumları bugünkü seviyeye ulaşabilmek için nice dikenli, bir o kadar da yorucu dik yokuşlardan çıktı, engelleri aşıp geldi.

Bu adam ve ekibi eğitim yolunda asla pes etmedi. Yılmadı, yorulmadı… Selahattin Çiçek’in yaşadıklarını bir başkası yaşasaydı, ona yapılanlar bir başkasına yapılsaydı bırakın eğitim için duvara bir çivi çakmayı bu kenti hatta ülkeyi terk eder giderdi.

İnanın abartmıyorum. Hatta eksik bile tarif ediyorum.

Bu çılgın, eğitim sevdalısı adam bugünlerde yine bir başka eğitim mücadelesinin içine girmiş ve “Ben Antalya’nın ilk özel vakıf üniversitesini kurulmasına vesile olmak istiyorum” diyerek yollara düşmüş vaziyette. Üstelik daha dik yokuşu olan, amansız bir yolda ve de inatçı, inançlı bir mücadele…

İki sene önce benden randevu alıp bu üniversite projesini anlatmaya geldiğinde ne yalan söyleyeyim ona inanmamıştım. Hatta elinde bir makbuz vardı, seni de mütevelli heyete almak  istiyorum kaç para ile gireceksin dediğinde gönülsüzce 100 TL bağış yapmıştım.

O günden bugüne birçokları gibi beni de mahcup etti Selahattin hoca. Çünkü beş kuruşsuz yola çıktığı üniversite sevdası yolunda büyük adımlar attı ve Kadriye bölgesinde temelini attığı Antalya Üniversitesi inşaatının neredeyse yarısını tamamladı.

Şimdilerde onun rüyasının gerçekleşmesi için biraz omuz vermek gerekiyor.

Birkaç gün önce oluşturduğu danışma kurulu ve mütevelli heyete gelinen nokta ve karşılaşılan sıkıntılarla ilgili bir brifing verdi.

Dosya YÖK’te ve Antalya kamuoyunun iş ve siyaset dünyasının ilgisini, desteğini bekliyor. Sıfır lira ile yola çıkan bu çılgın adam şu ana kadar 40 milyon TL’lik inşaata yardımlar sayesinde yatırım yaptı.

Peki en büyük engel veya sorun nerede? Vakfın sürdürülebilir mal varlığı olmadığı için YÖK “Git bana 15 milyon TL’lik teminat getir ve size kurumsal kimlik yani izin verelim” diyor.

Söz konusu olan Antalya Üniversitesi yani eğitim olunca, benim için akan tüm sular durur.

Bu yazı da tamamen eğitime katkı amacıyla kaleme alınmıştır.

Ben ticaret yapmıyorum. Bordrolu çalışan bir gazeteciyim. Bu manada üniversitenin Antalya’ya kazandırılması için bir maaşımı bağışlamaya hazırım. Elimden fazlası gelse seve seve yapacağım. Ancak bu şehirde bunu yapabilecek Selahattin Çiçek’i kapı kapı dilenmekten kurtaracak yiğit eğitim gönüllüleri de var…

Buradan özellikle iş dünyasının temsilcileri olmak üzere, yine ülkesine, görev yaptığı şehrine en önemlisi eğitim aşığı Antalya Valisi Alaaddin Yüksel’e bir çağrıda bulunmak istiyorum.

Antalya Üniversitesi eğitim yolunda çok büyük aşama kat etmiştir ve sizlerin vereceği küçük bir omuzla Ankara engelini aşacak ve bir yıl sonra eğitime başlayabilecektir.

Eğer yarına bir eser bırakmak ömür boyu adınızı eğitim taşına yazdırmak istiyorsanız ne duruyorsunuz… İşte fırsat işte Antalya Üniversitesi sizi bekliyor.

Mutlu pazarlar...

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
25.01.2010
Bu makale 2666 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!