Yaş kemale erince, insan yaşadığını geri getirmek istermiş.
Dönüp bakınca da, gözleri dolarmış, kaybettiklerine.
Şimdi bakıyorum gün batarken Hıdırlık’dan kent körfezine.
Deliktaş da denize çivileme atlayışım Aklıma geliyor.
Akşam alacakaranlık çökerken koluma sepeti takıp iskeleye inişim.
İnişimle birlikte rahmetlik arap Şaban’ın kayıklarından birine atlayışım.
Ve körfezde kürek çekerek balığa çıkışım.
İnanın yarım saat sürmezdi.
Tanyerin de Güneşin ışıkları Kaleiçini aydınlatıncaya kadar koca sepet dolardı, Mercan, Barbun, Kolyos, Kubbeslerle.
Eve gelir uykuya dalmadan önce balıkları ayıklar öyle yatardım.
Ama sesiz ve huzurlu bir Kaleiçi evin de.
Ya şimdi.
Ne körfez de amatörce avlanacak olta balığı kaldı,
Ne de bırakın gündüzü gece bile sessiz bir sokak ne de cadde ne de ev kaldı Antalya da yatacak.
Gece kulüplerin de sağır DJ’lerin çaldığı dejenere müzikler ile sürat motorlarının yüksek devirli vınıltıları.
Gelelim yok olan çölleşen kent körfezine.
Sözde yasak var. Troller cirit atıyor, Sahil Güvenlik küçük amatör tekneleri denetliyor. Aynen trafik polislerinin karada küçük motorlara kan kusturup büyük motorların sürat ve egzozlarına bakmadığı gibi.
Kime ne körfezde balığın köküne kıran girdiği.
O alışkanlık haline getirmiş nasıl olsa tabakta önüne konan suni yem ile beslenen Levreği, Çipura’yı yemeyi.
İş işten geçtikten sonra anlayacak vücudunda zararlı hormon birikimlerine.
Ey Valim, ey, Büyükşehir Belediye Başkanım.
Gelin bir proje başlatın.
Hem de ucuz bir proje.
Sadece sanayi de ki hurda araçlardan 40-50 tanesi kent merkezi körfezine bırakılsın. Ne troller ağlarla dip taraması yaparak yavru balıklara ne de yumurtalara zarar verebilirler.
Ayrıca da balıklar bu araçlar da yuvalamak sureti ile yumurtlama yaparak üreme yapacaklar.
Antalya körfezi bir iki yıl sonra eski balık çeşitliliğine kavuşarak canlanır.
Turistler ve kent halkı günübirlik keyif balıkçılığı yaparak körfez, cazibe merkezi haline dönüşür.
Yıllardır, Mısıra, Kızıl deniz tekne turuna deniz canlılarını görmek için Avrupa’nın her yerinden turistler gidip milyonlarca dolar gelir bırakmıyorlar mı?
Neyimiz eksik bizim?