Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay hafta sonu ulusal bir TV kanalında İstanbul'daki Fener Rum Ortodoks Patrikanesi bünyesinde bulunan Ruhban Okulunun açılacağından bahsetti.
Gündemde yok iken ya gaipten sesler geldi sayın Günay'a, ya da dış güçler yine düğmeye bastı.
Bakın Günay'ın konuşmasından bir pasaj.
"Hem kişisel hem de edindiğim genel eğilim, okulun açılacağı yönünde. Şu an niversite sistemine uymuyor ama başka bir formül bulunacak. Siyasi bir sorun yok, çalışmalar teknik seviye de devam ediyor." diyor.
Sayın Bakan, Yunanistan da size İmam Hatip lisesi veya İlahiyat Fakültesi açtırıyorlar mı?
Rumeli ve batı Trakya'da ki camilerde görev yapacak din adamlarını, müftülerini sen yetiştirebiliyormusun?
Tabii ki kocaman bir hayır.
O halde niye kimlerin baskısı ile taviz veriyor, hala daha kapitilasyonlar dağıtıyorsunuz?
Bir Patrikanenin ve baş Papazın Eküminikliğini de tanıyın olsun bitsin.
Ondan sonra da ver elini yeni bir ikinci birVatikan İstanbul.
Fatih Sultan Mehmet'in kemiklerini sızlatın.
Hadi bu çorabı da örün başımıza.
Bu ülke toprağı, bu kadar basit masa başında nasıl verilir o zaman görelim sizi.
TURİZMCİ BAŞLARI
Alman Tur operatörü TUI'nin Başkanı Michael Frenzel Antalya'da ki bir otel de yaptığı toplantı da "Oteller kriz indirimi yapsınlarhem otellerin doluluk oranları artsın hem de Türkiye'nin modern yüzü görülsün"
"Bu vesile ile de Türkiye ile İspanya arasında ki farkta kapanır." demiş.
Bak sen akıl veren beyefendiye. Sen elindeki Forecast (ön rezervasyon) ları beklet, sonra cebini doldurmak için fiyatları düşür talimatları ver.
Yemezler beyefendi yemezler.
Belki, üç beş paniğe kapılmış patron deneyebilir.
Gerisinden böyle bir şey bekleme.
Ama bakıyoruz bu kandırmacaya sektör birlikleri TÜROFED ve AKTOB ses çıkarmıyor.
Neden mi?
Bu sektör temsilcilerinin otellerini TUI dolduruyor da ondan.
Karşı çıkıp da kötü mü olsunlar.
Onlar nasıl olsa taktiği belirlemişler.
Devletten yardım ve teşvik isteyerek ağlamaya devam etmek.
Nasıl olsa "Devlet malı deniz, yemeyen domuz." misali.