VİZYON

Nasıl bir kent bu?

Başta Valisi, Belediye Başkanları, siyasileri, turizmcileri hepsi kentin markalaşmasından söz ederler.

Söz ederlerde, acaba kimler katkı koyar bu işe.

Tabii ki bizim gönlümüzde onu ister.

Peki burada yaşayanlar ne yapar, ne katkı koyar?

İşte hergünki yaşamdan yaşadığınız kesitler.

 

Sıcak ve nemli havası ile yaşayanları çıldırtacak yorucu bir günün ardından bir gece hayal edin.

Tek amacı serinlemek ve dinlenmek arzusunda olanlar ile, balkonlarda ayaklarını uzatıp sohbet etmek isteyen insanlar.

Ne mümkün.

Ya egzosu açık bir motorsiklet ya da devirli araba kullanma egosunu tatmin etmek isteyen bir gencin veya sarhoşun araç patinaj sesi.

Yürekler ağıza gelip giderken, sanki bu yetmezmiş gibi arkasından süratli bir yarış motorunun devirli sesi.

Tam elayak çekildi yarenle bir sohbet edelim derken ve de saatler gece yarısını gösterirken, bu sefer caddeleri sarar sarhoşların naralı sesleri, buda yetmezmiş gibi arabanın ardına kadar açık  pencerelerinden gelen arabeks pavyon şarkıları.

Biran kendini sanarsın eski Bebek Maksim gazinosunda.

Stresten ne yapacağını bilmediğin için, belki aklından geçer peçeteye istekte bulunup aşağıya atmak. 

 

Gelelim kabuslu gecenin gündüzüne.

Trafik ışığında sarı ışıkla birlikte düt diyen bir zihniyet. Arkasından camdan çıkan bir kafa ne çalıyorsun burda mı yatacağız diyen ikinci bir zihniyet. Al sana kavga.

 

Kavşağa gelmeden dikilmesi gerekli ama ne yazık ki tam kavşak içine dikilen bir tabela. Bu yola ağır tonajlı araç giremez. Adam kavşak içinde gördüğü, fakat okuyamadığı tabelaya nasıl uyum sağlasın.

Örnek mi, Antalyaspor kavşağı, eski Türkay otel kavşağı, Konyaaltı Belediyesi kavşağı.

 

Bunu üzerine sormak gerekir denetimsiz Konyaaltı sahil yolunda ne arar ağır vasıtalar.

Ne insanların can güvenliğinden söz etmek mümkün ne kamyon egsoz seslerinin gürültüsünden yatmak ne de iki kelam etmek mümkün. 

Ya ne demeli kent içinde ki hız kesici deve kamburlarına.

 

Şimdi sormak gerekir nasıl kuralsız, denetimsiz bir kent marka olur?

Nasıl yaşayanlarn gürültü stresden barut fıçısına döndüğü kent marka olur.

Daha nasılları sıralamak o kadar çok ki, sormayın gitsin.

Tek görünen o ki güvenli, ama huzuru olmayan bir kent.

Yayın Tarihi
15.07.2008
Bu makale 935 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
sağol abi düşüncene ve kalemine antalyamız için az bile yazdıkların kalemine sağlık...

musa doğan 15.07.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!