Milli havayolumuz THY Türk Hava Yolları, yıllardır ülke de yaşayan kalburüstü insan zümresinin tabiri caiz ise tek hava yolu fiyat politikası ile kanını emdi.
Özel hava yolları firmaları ne zaman kuruldu ne zaman ulusal ve uluslar arası hava sahanlığında hizmet vermeye başladı işte o an rekabet başladı, işte o an fiyatlar makul seviyelere indi.
Sonrası ise malum. Burnundan kıl aldırmayan THY hemen bir charter uçak firması kurarak iç hatlarda başlıyor rekabete.
Tabi ki bu sayede ülke içinde gidilmeyen en ücra nokta kalmıyor. Vatandaşa da cazip fiyatlarla hizmet geliyor.
Bu fikri ve uygulamayı alkışlıyor ama yine de soruyoruz.
Daha önceleri neden yapmadınız, neden ülke insanını sömürdünüz?
Gelelim işin uluslar arası boyutuna.
90’lı yıllardan itibaren bas, bas bağıran, yırtınan turizmciye niye kulak vermediniz?
İstanbul’dan daha fazla tesis ve yatağa sahip Antalya’ya, Avrupa başkentlerinden niye direk sefer koymadınız?
En nihayet 2010 girilecekken yani tam 20 yıl sonra eh siz haklıymışsınız dercesine,
Moskova(Rusya), Paris(Fransa), Düseldorf(Almanya), Stockholm(İsveç)’ten direk seferler koyma lütfün da bulunuyorsunuz?
Peki nerede Almanya’nın başkenti Berlin, nerede golf pazarı İngiltere Londra, İtalya Milano, Hollanda Amsterdam ve daha niceleri.
İspanya Barselona futbol takımına 3 milyon dolara ve uçak tahsislerine varıncaya kadar bu başkentlere sefer koyarak bu parayı sübvanse olarak kullanamaz mısınız?
Bırakın yıllardır süre gelen politikasızlığı da gelin yeni yılda ülkeniz için, iş adamlarınız için turizminiz için yeni ufuklara doğru uçuşlar düzenleyiniz.
Bir grup basın mensubu kişileri bedava uçuşlarla gezdirerek, sözde yeni aksiyonlarla Amerika’yı keşfedercesine basında yer almak yerine, müsriflik politikanızdan vazgeçerek havada uzun müddet hizmet kalitenizle kalmayı deneyin.