Konyaaltı sahil bandı dünya harikası !
Uluslararası kriterlere sözüm ona uyuyor
ki.
Mavi Bayrak veriliyor plajlarına.
Cankurtaran kuleleri var, çoğu zaman adam
yok.
Varsa bile eşyanın tabiatına uymuyor.
Adamlar, plajda güneşlenenleri röntgen
etmekten denize bakmıyorlar.
Öğleden sonra Meltem rüzgarı çıktımı,
dalganın sana getirdikleri.
Tarla anızları, yoğurt kapları, sintine
atıkları, kola kutuları ve en sonun da geçen pazar, ev köpeği beyaz kaniş leşi.
Hem de turistik tesis otelin önündeki 16
nolu plaj.
Yine yer Konyaaltı Kent meydanı. Koca bir bilboard.
Tüm şikayetlerinizi bize şu telefona bildirin
Konyaaltı Belediyesi.
Geçen sene den beri 5 defa aradım. Bakın
telefon kayıtlarına.
G.M.Kemal
Bulvarı
plaja inen en büyük ana cadde. Buradan günde 2 ila 3 bin kişi denize yürüyerek gider gelir.
Kent
meydanı
yanında ki 1.5 metrelik kamburlaşmış kaldırım taşları üzerinden ayak
başparmaklarını vura, vura, bileklerini burka, burka.
Bu kaldırımın darlığından şikayet ederek
genişletilmesini ve düzgünleştirilmesini istedik. 5 defa.
Acaba çok şey mi istedik.
Telefona bakan memureler, biz ileteceğiz
efendim demekten, dillerinde hem onların hem bizim tüy bitti.
Yine karşıdan karşıya geçişte ki, yeni
Slagon geldi aklımıza.
Trafik
de insan önceliği.
Gel bakalım yine G.M.Kemal bulvarından yürü ışıktan denize geçişte ki orta refüjde
ki yaya yürüyüş yolu ne kadar olduğunu ölç.
Tam 1 metre 60 santim. Yani iki tam insan bir de
yarım insan zor geçer.
Ayıptır beyler ayıptır.
Hiç mi kontrol eden yok bu yaya
kaldırımlarını?
Kim bunların sorumluları?
Dünya kenti Antalya da sözüm ona kent
planlaması yapıyorsunuz.
Kaldırın koltuklardan popolarınızı da inin
biraz sokağa.
Dünya kaç köşeymiş görün.
Hizmet
de sınır yok diyen.
Bir
adım öne çıksın da.
Alnını her caddede her sokakta yapılan
yanlışlıklarla karışlayalım.