Türkiye’nin ilk kurulan Kent Konseylerinden biridir Antalya Kent Konseyi.
İl Özel İdare, Belediye Meclisleri gibi Kentin önemli sorunlarını gündeme getirmiştir.
Kuruluş açısından ise en Demokratik kurum olmuştur bir dönem.
Çünkü bünyesinde STK Sivil Toplum Kuruluşlarının tümüne koltuk vermiş, kürsüde mikrofon uzatmıştır.
Konulara Muhatap olan yetkili kamu kuruluşlarına raporlar ile veya canlı toplantı davetleri ile karşılıklı masa tartışmaları yaratmıştır.
Bu çağdaş yapılı demokratik kitle örgütü ilk yıllarda çok ciddi çalışmalara imza attı.
Geciken yasal kuruluş işleyişi yüzünden Büyükşehir Belediyesine mali bağımlılığından dolayı zamanla politize olmaya başlamıştır.
Gün gelmiş devrin yerel ve idari yönetimlerine karşı volume kısmış, gün gelmiş avaz avaza bağırarak yerel basında gündem yaratmaya çalışmıştır.
Gel zaman git zaman içerideki çalışma ve meclis gruplarında fahri olarak çalışan kişiler, STK ve meslek örgütleri temsilcileri ağır, ağır ellerini ayakları buradan çekmeye başlamışlardır
Çalışma Grup toplantıları ya aylarca yapılamaz olmuş, ya da beş on kişi ile yapılmaya çalışılarak toplantı tutanakları imza altına alınmıştır.
Çalışma gruplarında, bazen gündeme alınması istenen konular es geçilmiş, bazen bir üst başkanlar kuruluna dahi götürülmemiştir.
İşte bugün gelinen durum ortadadır.
Antalya Kent Konseyi ne yazık ki artık Kentin ne sorunlarını tartışacak ne de çözüm üretebilecek bir konumda gözükmemektedir.
Bu kan kaybının önüne geçilmek için bir şeyler yapılmak gerekmektedir.
Yoksa bu kentin sorunlarını yerel yönetimler seçimlerinden önce masaya yatıracak çözümler üretecek başka kuruluş yoktur.
Hele Büyükşehir statüsü çerçevesinde İl sınırlarının büyütülmesi oranında Büyükşehir Belediyesi bütçesine aktarılacak payın yüzde 1 arttırılarak güdük bırakılması, kentin sorunlarına daha da büyütecektir.
Bu uygulama ile İl Özel İdarelerinin görevlerine son verilmesi, bütçelerinin sıfırlandırılması da büyük problemler yaratacak, hizmet açıklıları ortaya çıkacaktır.
Bu konular gündeme gelmeden Kent Konseyi bunları masaya yatırıp, çözüm yolları üretmelimidir, yoksa tabiri caiz ise kış uykusuna mı yatmalıdır?