Turizm sektöründe batan şirketler uluslararsı düzeyde büyük yaralar bırakır arkasında.
Manevi olarak ulusal imaj sarsıntısı, maddi olarak da milyonlarca avro ekonomik kayıp.
Vasco, 1985’li yıllarda Avusturya’da doğan Gulet tur operatörünün daha sonraki yıllarda Türkiye’de ki yeşeren yavrusundan bir tanesi, diğeri ise Magıc Life otelleri.
Avusturya piyasasını İntour operatörünün elinden almak isteyen Gulet’in sahipleri Kınay kardeşler, Antalya’da mas turizmine Magıc Life konaklama zinciri ile, Marco Polo’dan sonra HD sisteminin getirerek konsep değişikliğini yaparak Amerikayı keşfettiğini zannetti.
O yıllarda masum gibi görünen bu konsep, daha sonra salgın bir hastalık varan bir virüse dönüştü. Ne yazıktır ki o yıllardan itibaren bu işin getirisi ve götürüsünü ve ileride doğuracağı olumsuzlukları dile getiren ve çeşitli toplantılar sektöre ve medyaya açıklayan yine o dönemin AKTOB yetkilileri olan bizler, bir türlü, AKTOB’un gelecekte görev alacak şimdiki zihniyetlerine bunu anlatamadı.
Geçen yıl Akdenizde kıyısı bulunan Avrupalı rakip ülkeler maliyet artışları ve yiyecek içecek israfları yüzünden HD sisteminden vaz geçerken, bizim sözde yetkililer(!) ise her seferinde kısa cevaplar ile tartışılan bu sistemi savundular. “ Turist profili bunu talep ediyor.”
Niye Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya’dan bunu talep etmiyorlar? Tabii ki bir türlü kurtulamadığımız komplekslerimiz yüzünden hala daha kendimizi üçüncü dünya ülkeleri olan Fas,Tunus, Cezayir ve Mısır’la aynı aynada görüyoruzda ondan.
Çünkü sektörün Antalya’da ki yıllardır ahkamını kesen, sen ben bizim oğlandan oluşan yönetim kurulu ile zincir halka meydana getirerek, aralarında sürekli babadan oğula geçer gibi, nöbetleşe başkanlık değiştiren bir meslek örgütü var.
Bu yetmezmiş gibi bir de seste bütünlük sağlansın diye bölgesel diğer dernek ve vakıfların başkanlıklarını da bu işin içine katan, hatta bağımsız işlev sürdüren Kent Konseyi Turizm çalışma grubunu bile ele geçirmek isteyen ancak bunu başaramayan bir zihniyetler topluluğu.
Şimdi zamanı gelmişken sormak gerekir. Tüm yapılan konferanslarda, toplantılarda, sempozyumlarda ve diğer hemen hemen herşeyde konuşan, tebliğler veren, görüşler bildiren turizmin ulemaları olan Antalya turizminin sözde önderleri ne değiştide Tursem ‘den sonra bugünlere gelindi. Bir yıldan beri bilinen bu kötü gidişat niye engellenmedi?. Sektör niye tam olarak bilgilendirlmedi?
Yine, tatil için Antalya’yı seçen insanlar rezilmi olmalı? Tam ülke imajı değişti derken bakın düşülen duruma. Peki otelcilerin milyonlarca Avro zararını kim çekecek?
Acil eylem planında başarılı olunmuş gibi hareket eden meslek örgütü, çıkta bundan sonra ne yapılacağını söyle. Bu firmanın parası tahsil edilen turistleri nasıl gelip tatil yapacak? Rus pazarında Türk tur operatörlerine bundan sonra nasıl bakılacak? Güven duyulacak mı?