Karaalioğlu parkı, Kaleiçi tarihi ile bütünleşen ve şehrin panoramik yapısını miradorları’ndan seyir zevkini deniz ile veren ender yerlerden biridir.
Karaalioğlu Parkı, tarihi Yenikapı ve surlarının devamı olan ve dönemin Valisi tarafından şehir hava alsın diye Hıdırlık Kulesine kadar kale surlarının sökülmesi ile 3 adet yarım daire şeklinde döşenerek yapılan mirador’dan oluşan bir seyir terasıdır. Aynı zaman da çeşitli ağaç ve bitki örtüsü ile örtüşen bir botanik parktır, bir yürüyüş ve spor alanıdır.
Güney’inde eski Atatürk stadyumu, doğusunda, şehre geldiğinde Atatürk’ün kaldığı ve müze olarak restore edilen ev ve Kapalı spor salonu ile çevrili olan resmen sit alanı olarak ilan edilerek bütünlük sağlamıştır.
Şimdi gelelim bu tarihi mirasın korunmasına, restorasyonuna ve denetimine.
Park yürüyüş alanı; kırık taşlardan oluşuyor. Kesinlikle AB ülkelerinde olduğu şekilde yürüyüşe, bisiklet yoluna ve koşmaya elverişli siyah asfalt olmalıdır.
Ağaç ve bitki örtüsü; Gençleştirilmeli, tropikal Akdeniz bitkileri dikilmeli.
Eski Belediye binası; Kent sivil toplum(STK) örgütleri buluşma, toplantı, seminer alanları olarak düzenlenmeli, böcekçilik bahçesi sosyal sergi, el işleri sanatları ve otantik Akdeniz mutfağına özgü yemekleri sunan lokanta olmalıdır.
Kapalı spor salonu, butik amatörlere yönelik salon olarak okullara hizmet vermelidir.
Gelelim işleyişe;
Valilik ve ATSO’nun yasakladığı Avrupa’nın kovduğu ayak takımı Hanutçular, turiste askıntı olup rahatsızlık veriyorlar. Ne denetleyen Polis ne Zabıta kolluk kuvvetleri var. Ring araçları ile Kaleiçi’nde devriye geziyorlar ama ne etliye ne sütlüye karışıyorlar.
Karaalioğlu Parkı cismi var ismi yok! Yenikapı girişine bir “ Karaalioğlu Parkı ( City Terrace with sea view ) takına yazmak çok mu zor?
Tarihi Yenikapı girişinin cismi var ismi yok! “Yenikapı “ yazmak çok mu zor?
KALEİÇİ, çöp kokusundan, suyundan, sinekten kurtulmuyor.
Çünkü, Koruma Kurulu çöp konteynerlerinin yer altına alınmasına müsaade etmiyor. Kazılmadık yer kalmayan Kaleiçin’de !!!
İnşaat gürültüleri, üstü açık olarak moloz taşıyan traktörleri trafik polisleri görmezden geliyorlar.
Kısadan hisse, “anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”