Aynen bizde olduğu gibi, günümüz siyasetinde kandırmak moda oldu.
Bu moda, komşu Yunanistan’a da son seçimlerde sirayet etmiş görünüyor!
Ekonomik yapısı bizden bozuk olan Yunanistan, AB topluluğuna büyük yük getireceği görünse bile, Hıristiyan birliğine kabul edildi.
Ülke de yapılan son genel seçimlerde solcu Syriza Partisi ve lideri Çipras, halka verdiği uçuk vaatler neticesinde yüzde 36 ile seçimi kazandı.
Kazanmasına kazandı ama ekonomistlerin söylediklerine göre bu vaatler yerine getirildiği takdir de Yunanistan’ın bu bataktan çıkması imkansız.
Ayrıca Çipras’ın seçim ardında ki konuşmasında ise AB’ye olan borçları ödemeyeceklerini söylemesi ise AB topluluğun da deprem yarattı.
Bazı kesimlere göre bu şartlarda ekonomiyi düzeltmesi ve AB’ye borçları ödemesi imkansız görünüyor.
Ya halka verdiği sözleri yerine getirmesi ise uzak bir ihtimal.
Çık bakalım işin içinden Yunanistan ve AB.
YA TÜRKİYE…
Bize gelince.
Hasta ve narkoz hali yaşayan AB’ye hala daha gireceğiz diye uğraşıyoruz.
AB’den başlayan, Nato’su, Birleşmiş Milletleri ile devam eden beraberlikte şu Orta-Doğu karışıklıkları ile bize resmen yamuk yapan bunlar değil mi?
Kendi içinde bile kargaşa yaşayan bir topluluğa neden girmek için debeleniyoruz anlamış değiliz.
Zaten Avrupa Gümrük Birliği ile yıllardır süren zararımıza ne demeli?
Ey efendiler, bırakın artık sağa sola acımayı ve ya alkışlamayı da, kendi kişiliğimize ve benliğimize dönerek, fakirlik ve açlık sınırında boğuşan insanlarımızın, alt yaşam seviyesini yukarı çekmeye çalışın.
Alt tabaka ile üst tabaka arasında ki ekonomik farkın kapatılması lazım.
Hükümetin fuzuli giderlerini kesmesi, emeklilere yüzde 2.2 verirken yurt dışında ki cemaat okullarını satın alma fikri ve Somali’de 10 bin konutluk ev yapım vaatleri fazla lüks kaçmaktadır.
Vatandaşlar kemer sıkarken, bu ülke de ki çoğunluk olan alt tabaka insanı daha fazla mağdur edilmemelidir…