Kimse kusura bakmasın.
Mülki amir Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, Muratpaşa Belediye Başkanı ve Muratpaşa Kaymakamı kaç toplantı yaptılar.
4 mahalle muhtarı, esnaf, yaşayan halk çağrıldı bu toplantılara.
Sorunlar masaya yatırıldı, çareler arandı ve müşterek kararlar alındı.
Valilik, Emniyet, Belediyeler, ilgili birimlerini görevlendirdi.
Netice de memnun olan var mı Allah aşkına ?
İlk önce uygulamalardan bahsedelim isterseniz.
Kaleiçi kapı girişleri disiplinle denetlenmiyor ve uygulanmıyor.
Tabii ki çıkışlar da otomatikman açılıyor.
İçer de araçlar motosikletler cirit atıyor. Giriş ve çıkışlar da tersten girişlere karışılmıyor. Kapı sivil memurlar ve güvenlikçiler kulübe oturuyorlar.
Geceleri saat 24 de müzik kesiliyor ama restoranlar, 02’ye 03’e kadar alkol veriyor, bağırış çağırışlar devam. Sabaha karşı yürüyerek Kaleiçini terk edenler ise, şarkılar, yüksek sesle kahkahalar, argo küfürler ile kültürlerini, aile terbiyelerini uyuyanlara duyuruyorlar.
Gelelim Turizm için cazibe hüviyetini arayıp bulamayan KALEİÇİNE.
Hıdırlık Kulesi niye kapısı kapalı, Kesik Minare tahta kalaslar, demirler ile ayakta duruyor ama yaşamıyor, Yivli Minare Mevlevi külliyesi etrafı ne yapılıyor da etrafı paneller ile çevrili ?
Karatay Medresesi, Paşa Camii dış cepheleri dökülüyor.
Cumhuriyet Meydanı seyir terasından aşağıya baktığınız da kiremitsiz üstü naylonlar ile kaplı eski yıkık dökük evler.
Yenikapı Rum Hamamı önü zincirli, yanı toprak çamurlu yolu ile Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanlığı önünde fotoğraf çekenlere güzel resim karesi veriyor.
Şimdi sormak lazım ?
Akdeniz Üniversitesi kampüsün de ki büyük Camin de kaç bin kişi namaz kılıyor da, Oto gar kavşağın yapılması düşünülen kapalı 10 bin kişinin, açık alan da ise 20 bin kişinin namaz kılacağı cami yapılması sizce uygun mu?
Kaleiçin de ki Turizme kazandırılacak döviz getirici Kültür eserlerinin resterasyonları mı önemlidir sizce?
Bu mu hizmet anlayışı ile Kaleiçi adam olamaz, taktir Antalya halkınındır.