Restorasyonu ile dünya da ki eş değerleri karşısında eşsiz olan bir proje.
Tarihine sadık kalarak renöve geçirmiş, Altın Elma ödülü almış bir proje.
Güzel planlanmış, ama yıllardır amacına uygun ticari yaşamı olmamış.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve yerel yönetimlerin yanlış ruhsatlandırması neticesin de kimliksiz olarak güdük kalmıştır.
Yıllarca görülen ilgi git gide azalarak, ne yerli ne de yabancı turist için cazibe merkezi olamamıştır.
Eski yerleşim ve yaşam alanı olan burada ki evlerde ki insanlar, koruma kurullarının sert ve diktacı kuralları ile karşılaşarak yapılarının dökülmesine engel olamamışlardır.
Yine burada ki evler için düşük faizli uzun vadeli renevasyon banka kredi olanakları sağlanmamıştır. Bu vesile ile de yerel halk ve yaşayanlar terk etmek zorunda kalmıştır.
Yaşam olmayan, bu tarihi yerleşim merkezi, çeşitli restoranlara, barlara, kafelere, fastfoodlara, tekstil dükkanlarına teslim olarak asıl amaç olan cazibe alan yaratma projesi dışında bir panayır alanına dönüşmüştür.
Konaklama alanı olarak seçilen bölgelerdeki otellerin yaşamı, rahatsız edici gürültü işletmeler ve yaşamı yüzünden cezalandırılmıştır.
Netice de defalarca yapılan toplantılar, sonuçsuz kalmış ve Kaleiçi kimliğini bulmadan ruhunu da kaybederek terk edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.
Çözüm, netice üretilmeyen fikirler ile değil, turizme katkı koyacak bir cazibe merkezi, yaşam alanı ve tarih kültür eserlerinin ziyaretlere açılması ile gerçekleşir. Araç trafiği öğlenden itibaren kesinlikle yasaklanmalı, gürültü, klakson çalma, yüksek müzik ve sokaklar da argo,küfürlü konuşmalar ile etrafa rahatsızlık vermeler engellenmelidir.
Bu tarihi kent, kurtarılmalıdır.
Bir yaşam alanı yaratılmalı hayata döndürülmelidir.
Kimlikli bir cazibe merkezi ve bitki alanı yaratılmalıdır.
Başka bir KALEİÇİ daha yaratılamaz.