Ülke ekonomisine verdiklerinden dolayı, hakkını hizmetler ile geri isteyen bir kenttir Antalya.
Ayrıca da Sivil Toplum Örgütleri ile de halkın sesini ifade etmekte çok açık sözlü bir kenttir.
Bilhassa da seçimler de, hem siyasi partileri hem liderleri iyi değerlendirir buranın insanı.
Kent olarak büyük şehir statüsünde 13 milletvekili azınlığına sahip olsa bile, yine de milletvekillerinin katkılarını bekleyen çağdaş bir topluma sahiptir bu coğrafya.
Hele de partilerin geçmişte merkez kontenjanlarına son yıllarda rıza göstermemiş bir kenttir,
O kadar mantıklı tepki vermiş ki, partiler arası sürprizlere yaratarak, vekilleri biz seçeriz demiştir kent halkı.
Antalya, artık, siyasi yaşamında sesinin Ankara’ya gitmesini sağlayacak milletvekili istemektedir.
Antalya artık, kafasını sallayacak, elini kaldıracak her karara evet diyerek tastikleyecek noter milletvekili istememektedir.
Çünkü bu kent insanı, günümüz hükümetinin hükümranlık yönetimine, bırakın yöre milletvekillerinin katkı koymasını, Bakanların sözünün bile genel müdürler ve müsteşarlarla çiğnendiğine tanıklık etmiştir.
T.B.M.Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’in birinci sıra vekil olması, A.P.Meclis Başkanının Mevlüt Çavuşoğlu’nun ikinci sıra vekil olmasına rağmen kentin stad ihtiyacına katkı koyacak bir cümle sarf etmemelerine rağmen, bir Gençlik Spor Genel Müdürünün, kente posta koyarcasına Antalya stad şansını kaybetmiştir demesini bu kent hala daha hazmetmemiş ve unutmamıştır.
STK’ları geçmişte, siyasete basamak olarak kullananlar, siyasette bu kente bir şey sağlayamayanlar, yerel yönetim ve bürokrasi de hiçbir katkı koyamayanlar, seçim zamanı kabir böcekleri gibi parti sıralamalarında kendilerine yer aramaktadır. Hele bir de yüzünü görmediğimiz Milletvekilleri var ya, işte onlar da ne yüzle karşımıza çıkacak onu da bilemiyoruz.
ÜLKE İÇİN ÖNEMLİ BİR SEÇİM
Bu genel seçim ülke için çok önemli.
Yeni bir Anayasa’nın hazırlanıp yürürlüğe konması, ülke ekonomisinin düzlüğe çıkması, halk içinde ki gruplaşmanın ortadan kalkması, sınıflar arası ekonomik dengenin sağlanması ve kişi başı milli gelir düzeyinin artması açısından çok önemlidir.
Artık bu ülke insanı doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü, çirkini güzeli ayırt edebilmeli, bu ülkenin kaderi ile oynamamalıdır.
Küçük keyfi çıkarlar, ülke yaşayanının ve kendi aile geleceğini ipotek altına almamalıdır.
Bu insanlar, bir torba kalitesi düşük kömür için, bir poşet son kullanım tarihi geçmiş kuru bakliyatlar ile beden sağlığını, çeşitli vaatlere kanarak gelecek hayallerini yıkmamalıdır.
Bu ülke insanının, birlik ve beraberlik içinde Atatürk temel ilkelerini bir kez daha okuyarak, anlayarak sahip çıkması ve de anlatması gerekmektedir.
Bu ülkenin refahı, huzuru, güveni için seçimini iyi yapmalı futbol takımı tutar gibi parti tutmamalı, liderinin ruh haline bakarak iyi bir süzgeçten geçirmelidir. Çünkü ruh hali insanın iç dünyasını dışa yansıtan tek kanıttır.