Vatandaş bakıyor yerel yönetim adaylarına. Öncelikle aradığı şey eğitim, kültür ve vizyon.
Daha sonra ise, adayın sunacağı projeler onu ilgilendiriyor. Nedeni ise, belli vizyon sahibi eğitimli ve kültür düzeyi yüksek insan ancak bunu becerebilir.
Bu arada da birde memleketin halini kafasında tahlil ediyor.
Baktığı pencereden ise durum hiçte iyi görünmüyor.
Çünkü dünya’da süregelen küresel ekonomik kriz, bizim gibi üçüncü dünya ülkesi konumundaki dış borcu yüz milyar doları geçmiş ülkelerde on misli daha fazla patlıyor.
Doların, Türk lirası karşısında ki artışı ise, iç kaynaklarla dış borcun ödenmesini imkansız hale getiriyor.
Ekonomi’de ki olağan durağanlık, sanayide ve diğer sektörlerde bu vesile ile hat safhaya ulaşıyor. İthal ham madde alımı neredeyse duruyor, fabrikalar kapanıyor, işsizlik rakamları son 50 yılın en yüksek boyutuna ulaşıyor. Ülke sanayisi işte bu çöküşle üretemez hale gelerek dışa mahkum kalıyor, para kaynakların dışarıya akıyor. Görsel ve yazılı taraflı medyalar vasıtasıyla halka ulaşan siyasilerin ise, boş ve yalan sözlerle eğitimi düşük kafasında yorum yapamayacak derecede olan halkı kandırmaya devam ederek beyin yıkıyor.
Üstüne üstlük memleketin hali hal değilken, bir de yerel yönetim seçimleri geliyor çatıyor. Nedeni ne hikmetse yıllardır belli olmayan sebeplerden dolayı genel seçimlerle birleştirilmeyen kaynak israfına, memleket bütçesine kambur getiren seçimler.
Kimine göre yerel seçimler ise ayrı bir renk harmonisi, kimine göre ayrı bir heyecan. bazılarına göre pembe bazılarına göre ise tatsız tuzsuz ve renksiz. Ama tek gerçek, halk gözlüğünden bakıldığında görünen renk atmosferidir. O da ekonomik kaynak israf yüzünden hasıl olan mor renk ve ağırlığındaki mosmor tablo.
Bu mor ağırlıklı günlerde insanlar, işini aşını kaybetmenin korkusu ile yaşama başlıyor. Yok, Ahmet Efendi belediye başkanı olmuş, yok, Mehmet Efendi olamamış onu ise hiç ilgilendirmiyor.
Onu, sadece bölgesel projelerde yaratılacak iş imkanları ilgilendiriyor. Bölgede yaratılacak üretim alanlarının biran önce öz sermayeler ile yatırımlara dönüşmesini ilgilendiriyor. Kendine, çocuğuna, aile fertlerine üretim alanlarında yer bekliyor.
Kısacası, iş ve aş bulmamanın korkusunu içinde her geçen gün bir fazla daha hissediyor.
Onun için bu yerel seçimler, büyük bir halk kitlesini bu gerçekler doğrultusunda kendine getirecektir. Bazı yerel yöneticilerin şişirme fantezi projeleri, yandaş medyaların bölgesel siyah beyaz sayfalarında veya renkli internet sayfalarında sönecektir. Gemisini kurtaran kaptan misali paraları ceplerine indiren bu yandaş medyalar ve sözde köşe yazarları ise bir gün sonra kendi yüzlerine ayna da dahi bakamayacaklardır. Tabii ki şeref ve haysiyetli iseler.
Çünkü onlar, kendi çıkarları uğruna bu ülkenin menfaatlerini hiçe saymanın vicdan muhasebesini yapacak derecede erdeme sahip gözükmemektedirler.
Hiç şüpheniz olmasın ki onlar çok kısa zaman sonra el açarak, yüz kızartarak yine kazanan taraftan nemalanmayı deneyeceklerdir.
Ne diyelim dünya hali bu.