Antalya, destinasyon olarak mas turizmde markalığını tüm Akdenizde kıyısı bulunan ülkelere yılların verdiği mücadele ile zorlanmayla bile olsa, kabul ettirmenin huzuru ile yoluna devam etmektedir.
Petrol fiyat artışlarının ulaşıma getirdiği külfet yüzünden fiyatlarını arttırmak yerine, bu yıldan itibaren herşey dahil sisteminden kısmen vazgeçmeyi seçen, Akdenizde ki rakip ülkeler, bu yüzden Antalya’yanın taleb artışına istemeyerekte olsa bu yıl müsbet katkıda bulunmuşlardır.
Haziran ayı boyu devam edecek olan Euro 2008 Avrupa Futbol şampiyonası tabiiki her ülke gibi Türkiye ve Antalya turizmini de çok olmasa bile olumsuz olarak etkileyecektir. Antalya bölgesinde şimdiye kadar görülen yüzde 20’lere varan turist artışı bu ay biraz duraklama aşamasına geçmesine rağmen, sonraki aylarda trend tekrar tırmanışa geçecektir.
Bu yıldan başlamak üzere gelecek yıllara da yansıyacak olan, yüksek sezondaki yerli turist tatil kontenjan talepleri ise hali ile aşağılara çekilecektir. Buna da sebeb Antalya’da önceliğin dış piyasanın şartlarını yerine getirmek zorunda olduğunu hepimiz yıllardır izlemekteyiz.
İşte bu nedenle bu uygulamadan da yıllardır çok büyük rahatsızlık duyan yerli tatilci ise kendisine yeni tatil destinasyonları üretmek zorunda kalacaktır.
İşte burada bilhassa ulaşım ambargoları yüzünden direk olarak dünya tatil pazarına açılamayan ama son yıllardaki Türk yatırımcısının turistik yatırımları ile popüler hale gelen Kuzey Kıbrıs tam iç pazar için biçilmiş kaftan görünmektedir.
Yöresel yemeklerin sunduğu damak zevki, yüzyıllık kültür mirasları, Carettalı uçsuz bucaksız sarı kum taneli kumsalları, gecenin karanlığından sabahın ilk ışıklarına varan eğlence mekanları ve casinoları ile tam bir tatil ve huzur adası olan, Gerçek Akdeniz Riviera’sı Kuzey Kıbrıs, her yönü ile Türk insanının en az birkaç defa görmesi ve tatil yapması gereken bir cennet yöredir.
Türkiye’nin yedi uçuş noktasından bir saatlik mesafedeki uzaklığa sahip Kuzey Kıbrıs, kendi hava yolu haricinde özel hava yolu şirketleri ile de bu ulaşıma gün boyu sahiptir.
Yıllardır Türk insanının yurt dışına bıraktığı yüzbinlerce Avro tatil kaynağını gelin 2008 ve 2009 ‘da Kuzey Kıbrıs ekonomisine katkı olarak bırakalım.
Gelin tatilimizi, Kıbrıs halkının misafir perverliğinde aynı lisanı konuşulduğu aynı para biriminin harcandığı, vize harcı gerektirmeyen, pasaportsuz giriş yapılan bu yavru vatan da gönül ferahlığı ile biz bize geçirelim.