Geçen gün, siyasi görüşlerine değer verdiğim uzun yıllar CHP’nin tüm kadrolarında görev yapmış, bilhassa halk ve sokak siyasetine çok önem vermiş bir dost ile kısa bir sohbet ettik.
Nerede mi?
Benimde çok önem verdiğim halkın içinde.
Yani belediye otobüsünün içinde.
Çünkü gerçekler orada konuşuluyor, yaşanıyor ve halkın nabzı oralar da tutuluyor.
Gelelim eski dost ile konuşmamıza.
Konu Antalya ve yerel seçimler idi.
Kendisine sordum önümüzdeki yerel seçimlerde ne olur dedim.
Açık ve net cümleler ile karamsar bir tablo çizdi.
Eskiden olduğu gibi parti fanatikliği kalmamıştı üstünde.
Çok daha olgun, dünya görüşü ile yaptı değerlendirmelerini.
Şu an da ki şartlar ile Büyükşehir Belediyesinin kazanma şansının zayıf olduğunu.
Kırsal alanda iktidar partisinin oy oranını fazlalığının bir önceki yerel seçimlerde görüldüğünü.
Tahsis edilecek belediye bütçe rakamları ile yeterli hizmet üretilmesinin halka anlatılamayacağı, iktidar partisinin, devlet desteği sunarak biz yaparız diyeceğini,
Bir dönem önceki Büyükşehir belediyesinde ki çıkan yolsuzluk iddialarının bu dönemdeki belediyelerde de sürdüğünü,
Adaylar konusunda yeni yüzlerin olması gerektiğini,
Tek, tek samimiyetle ifade etti dostumuz.
Kısacası bu değerli arkadaşım, halkında kamuoyunda açıkça ifade ettiği ve bizlerinde köşemizde defalarca kaleme aldığımız tüm görüşlerimize katılıyor.
Hani ne derler “aklın yolu birdir.”
Peki senin bu görüşlerine katılan parti içinde belli bir kitle var mı dediğim zaman.
Yüzünde hafif bir gerilme hissettim.
Parti ile var olan belediye yönetimleri arasında git geller var dedi.
Anlaşılan İl başkanlığı yaşananlara hala daha ağırlığını koyamamış.
Zaten dışarıda ki çoğunluk CHP’linin dediği de budur. İl başkanı seçim atmosferini kaldırabilecek tecrübeye sahip değil, bu da seçimlerde CHP’ye dezavantaj getirecektir, denilmektedir.
İşte su yüzünde ki gerçekler bunlar. CHP’li bir dost ve partiye gönül vermiş insanların görüşleri.
Yorum artık size ait.