Devlet adamı demek, ülkenin kaderi demek.
Devlet adamı demek, daha sayamayacağımız kadar demeklerden oluşur.
Yoksa dediğim dedik çaldığım düdük demek hiç değil.
Yıllardır Afrika’nın yeraltı kaynaklarını, İngiliz, Fransız, Almanya, İtalya sömürüp terk edip sessiz kalırken, benim ülkemde millet asgari ücretle geçinmeye çalışırken, bizde alkış için Somali’ye kurtarıcı oluyoruz.
Yıllardır gördüğünüz gibi, ülke de, açlık sınırı ve işsizlik diz boyu.
Memlekette okul açığı var. Öğretmen açığı var. Ama ne yazık ki kadro yok.
Kadro alamayan on binlerce öğretmen aç geziyor, sürünüyor.
Milli Eğitim Bakan ise bir önceki bakanın adına verdiği sözden dolayı özür diliyor. Niye Öğretmenlere görev veremedikleri için.
O zaman en başta yapacağınız bir tek şey var.
Eğitim politikanızı değiştirmek.
x x x
Başbakan sürekli her yerde tekrarlıyor 3 çocuk yapın.
Hangi akla hizmet?
Kim bu fikri Başbakana aşıladıysa?
Allah onu asgari ücretle 3 çocukla yaşamaya mahkum etsin.
Diyecek başka bir şey yok.
Memleketin nüfusu 75 milyonu aşmış, hala daha 3 çocuk deniliyor.
Memlekette vasıflı, vasıfsız işsizler ordusu varken, hala daha ekonomimizde ki büyüme hızı ile dünya 4’üncüsüyüz deniliyor.
Bu nasıl ekonomik büyüme, bu nasıl istihdam yığılması.
Anlayan varsa biraz beri gelsin.
Beri gelenlerde seçim çoğunluğundan belli !
Bu ülkenin kaderi ile oynayanlar bakalım bu vebali nasıl ödeyecek.
TURİZMDE AYNI
Kültür Turizm Bakanı diyor ki.” Her yer yatak doldu.”
Günaydın sayın Bakan.
Turizmde ne bir politika ne bir master plan üretemezken, önüne gelene tahsis verirseniz, her yer tabii ki tesislerle dolar.
Tepsi sallayan kahveci çırakları garson, seyyar köfteciler aşçı, tarlada çapa yapan kadınlar katçı olursa, hizmet kalitesi düşer, fiyatlar dibe vurur, kışın tesisler çoğu kapanır. İnsanlar da kapı dışarı kalır işsiz kalır.
Bu mu en iyi sektör sayın Bakan?
Sen Kültür kokteylerine devam et, turizm kendi kendine nasılsa olur gider.