Atalarımız der ki “Çok konuşan boş konuşur.”
İşte bugünün CHP’si.
Bazı dostlar bana kızacak ama.
Görünen gerçek bu.
Gün geçtikçe CHP’nin içi boşaltılıyor.
Altı oktan geriye bir şey kalmayacak yakın zaman da.
Sözüm ona ülke siyasetine yeni bir anlayış getireceklermiş.
Gülerler ağlanacak halinize.
Kendi içinizde birbirinizi hazmedemiyor, birbirinize anlayış gösteremiyorsunuz ki, bu ülkeye ne kazanım ne yenilik getireceksiniz.
Şöyle bir bakın Antalya’da ki bitmeyen kavgaya.
Teşkilat ile Büyükşehir, birbirini yiyor.
Muratpaşa ile Konyaaltı tırnaklarını birbirine sürtüyor.
Gün geçmiyor basında her gün yeni bir rezalet patlamasın.
Belediye Meclis üyelerinin kimi dürüstlükten yana tavır koyuyor, kimi ise ayak uyduruyor dönen çarka.
Belediyelerin için de bulunduğu yan kuruluşları sürekli soruşturma geçiriyor, dosyalar kabarıyor, yolsuzluk haberleri diz boyu. Başkanlar ise söz de bihaber.
Genel merkez desen, kum balığı gibi iktidarın her attığı yeme atlıyor.
Günlerce ülke gündeminde laf salatası ile kayıkçı kavgası yapıyor.
Bırakın biz ülkeyi kurtaracağız diye söylemleri, önce kendi teşkilatlarınıza belediyelerinize sahip çıkın da partiyi kurtarın.
Sokaklar da düzenlediğiniz, gelişi güzel yürüyüşlerde ki insan sayılarının ne kadar azaldığını görün.
Yıllardır artan ülke nüfusuna göre oy artışınızın aynı paralellikte olmadığını görün.
Görün de, hala daha bu ülke için olumlu bir hareketiniz yoksa da o zaman bırakın gidin. Avrupa da ki sosyalist ülke siyasetçileri gibi.
Hiç olmasa bu ülke insanı sizin bu kavgacı, kendinizle barışık olmayan karmaşa dünyanızdan ümit beklemesin. Kendi göbeğini kendi kessin.
Her 10 Kasım’da da sahte timsah gözyaşları dökmeyin Anıtkabir de, yurdun çeşitli yerlerinde ki Atatürk anıtları önün de.
Atatürk’ün de kemiklerini de sızlatmayın da mezarın da rahat uyusun.
Nasıl rahat uyuyacaksa, mutlaka bir gözü açık yatıyordur sizin sayeniz de.