Diyeceksiniz ki sezon sonu geldi geçti artık….
Hayır kardeşim, geçen bir şey yok.
Sona doğru daha önem kazanıyor, eksikleri gidermek.
Göztepe maçına yazık oldu izleyenlere ve bize göre….
Neden mi ?
İki takımın arasında ligde ki yerlerine göre fark yok.
Göztepe’de sezon başından itibaren bir kaleci var, kalelerinde.
Bu maçta Boffin vasatın üzerinde, yine de iyi idi.
Göztepe’de sağ bek Tanju ve önünde Halil dağıttı defansı.
Biz de Nazım Sangare yok, Celuska yine resmen sıçtı.
Sakıb, aklı transferinde idi ama işi bittiği için şimdi kafası tatilde.
Diego ve Dijauro evlere şenlik, kanatlardan gelen topları kesemiyorlar.
Charles cezalı yerine, Venquer’de pas hatası çok, eski formundan uzak.
Yekta Kurtuluş neden geç alınıyor oyuna?
Deniz Kadah, ne zaman yatan kalecinin üzerinden topu aşırttıracaksın.
IQ nu gerçekten ölçmek lazım?
Hakan Özmert, iyisin ama zamanın da pas çıkarırsan bir işe yarar.
Niye kaleye bol şut, şut çekmek yok?
Önce bu halde profesyonel futbolcu topun neresine vuracağını bilecek.
Hamza hoca,” şimdi bu yaşa gelmiş futbolcuya ben mi öğreteceğim topun neresine vurulacağını” diyecek.
İşte Türk futbolunun acı reçetesi burada hocam.
Sen öğretmezsen, yüzlerce şut çektirmezsen, ceremesini sen çekersin.
Kısadan hisse;
Kaç hafta kaldı liglerin bitimine.
Hala daha saç baş yoluyoruz, pas hatalarına, tribüne giden şutlara.
Bu takım küme düşecek bir takım değil.
Herkes sorumluluk alacak, aklını başına toplayacak.
Ciddi olacak, çalışacak, fuzuli sarı kartlar görmeyecek, yerini kaybetmeyecek, yardımlaşacak, koşacak, pres yapacak.
Kaç 90 dakika kaldı.
İmza da dolarlardan bahsetmeye yüzünüz olsun.
Taraftar da krediniz kalmadı artık beyler.