Evet Antalyaspor’a çeki ve düzen lafın tam anlamı ile ayar verilmesi lazım.
Bunu ifade eden sadece ben değilim. Seyircinin nabzını tutan, zaman, zaman sizlere aktaran spor köşe yazarı olarak gerek duyuyorum.
Çünkü Antalyalı artık takımına güvenmek ve takımı ile övünmek istiyor.
Bu seyirci, başarısızlık nedeni ile üzülmek kahrolmak istemiyor.
2 milyon beş yüz bin nüfuslu şehir 33 bin kişilik stadı dolduramıyor.
Nedeni transfer hoyratlığı, başarısızlığı ve müsrifliği.
Bu sezon alınanlar Galata’ya köprü, kiraya verdikleri, veremedikleri ve elde kalanlar ise Boğaz içi köprüsü oldu.
Dolayısı ile Antalyaspor A.Ş büyük zarara uğratıldı.
Yapılan mali Genel kurulda en büyük hissedarlardan kulüp derneği ve Vakıf, şirket yönetimini ödüllendirircesine ibra etti.
Sorulması gereken şu. Bu takım mali tabloya göre, alınan verilenler futbolcu değerlerine göre başarılı mı? Oynanan oyundan, alınan puandan ve bulunduğu yerden kim memnun ki?
Deplasman başarısızlığı, iç saha da eş değerde ki takımlardan alamadığın puan kayıpları ile ligde kalmayı riske sokmada en büyük etken olmuş, Fenerbahçe Galatasaray ve Trabzonspor’dan iç saha da alınan 3 er puanlar ile tehlike sınırından uzaklaşılması, sadece bu üç takımın başarısızlığından kaynaklanmıştır.
Ciddi olumsuz gerçekler yaşananlar ile önünüze gelmektedir.
Şu bir gerçektir ki Antalyaspor, ibra edilen olumsuz mali bütçesi yüzünden, UEFA ve ulusal kulüp lisansı almak için başvuramamıştır. Transfer yasağının ön ciddi uyarısıdır.
Mersin’in bu yıl ki yaşadığı ve düşmesine neden olan transfer yasağıdır.
Mersin’in kaybı spor kamuoyunda çok büyük deprem yaratmıştır.
Bu yıl dikkat edilmesi gerekilen tek konu, transferin ciddiyet ile yapılması, en az sayıda nokta oyuncular ile sezona girilmesi, eldeki şişkin kadroyu indirerek giderlerin düşürülmesi olmalıdır.